Farklı bir vampir kitabına denk gelmek mutlu etti beni. Bu kitapta Alacakaranlık serisindeki gibi bayıltan bir aşk hikayesi yoktu çok şükür. Zoey insan yaşamında mutsuz bir hayat sürerken iz sürücü tarafından işaretlenerek Gece Evi'ne yerleşmek zorunda kalıyor ve sonrasında hayatı çok şaşırtıcı şekilde değişiyor. Ailesi gibi olan dostlar kazanıyor ki bu kısım beni çok mutlu etti. İnsan olan eski sevgilisinin aksine bu okulda zeki ve yakışıklı bir erkek olan Erik'le tanışıyor. Sonlarına doğru aksiyon kazanıyor ve bence tam bir seri başlangıç kitabı.

Yılbaşında yapılabilecek en tatlı aktivite bence noel hikayeleri okumak. Bu kitabı ise kütüphanede şans eseri görünce yılbaşında okumak için almıştım. İçine hiç bakmadığım için böylesi kısa bir hikaye beklemiyordum açıkçası. Yalnızca on beş dakikada biten ama sizi düşünmeye iten güzel bir kitap. :)

Bir kaç sayısını kaçırmış olsam da bu dergiyi seviyorum. Bu tarz kolektif dergilerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Keza haklarını yiyemem şu ana kadar çok az hikayesini sevmedim. Genel olarak hikayelerin derin olduğunu düşünüyorum ve mutlaka denemenizi tavsiye ederim.

Bu sayıda da Seyfettin Efendi'nin maceralarına devam ettik. Açıkçası ben bu seriyi sevdim. Hem bilmediğim olaylar hakkında fikrim oluşuyor hem de keyifli bir polisiye macerasına giriyorum. Elimdeki tüm Seyfettin Efendi'ler bitti maalesef. Serinin devamı olan Tesla Silahı sayısını bir türlü bulamadım nereye sorduysam tükendiği söylendi. Bilen biri varsa lütfen haber verebilir mi?

Bu çizgiroman serisini Yabani Dergi'yi okurken görmüştüm ve okuduğum yerli ilk çizgiroman serisi olacak. Açıkçası yerli olunca pek bir beklentim yoktu ve haksızlık ettiğimi fark ettim. Devrim Kunter gerçekten güzel bir İstanbul Osmanlısı hikayesi yazmış. Bu cildinde bence tek kusuru vampir deyince direk Dracula'ya bağlamış olması. Devamını merakla bekliyorum. Mutlaka devamını da okuyacağım ve size de tavsiye ederim.

Hız kesmeden seriye devam edeyim dedim. Bu ciltte Devrim Kunter başka yazarların yazdıklarını kendi çizimleriyle yayınlamış. Bu bence Devrim Kunter gibi hem iyi çizen hem de iyi yazan bir adamın ne kadar egosuz olduğunu gösteriyor. Olabildiğince yeni yazarlar kazandırmaya çalışması beni gerçekten çok mutlu ediyor ve bence böyle yerli eserleri desteklemek gerek. Hepinize tavsiye ederim. Tarihi polisiye kurgusu olsun, kaliteli çizimleri olan bir çizgiroman serisi. Mutlaka şans vermelisiniz.