Tavuk Suyuna Çorba - Annelerin Yüreğini Isıtacak Öyküler Yine sımsıcak duygu yüklü hikayeler. Kısa süre de bitti. Serinin diğer kitapları gibi. Okumanızı tavsiye ederim. Hoş vakit geçirtiyor.
'Tavuk Suyuna Çorba - Gençlerin Yüreğini Isıtacak Öyküler' okuduğum tavuk suyuna çorba serilerinden biri. Yıllar önce okumuştum. Kütüphanemi düzenlerken alıp tekrar okudum. Güzel sıcacık hikayeler var. İlk okuduğum da da çok sevmiştim yine severek okudum. akıcı hemen bitiyor. Tavsiye ederim. Okuyun.
Kardeşini doğurmak… Bu kelimeleri okuyunca yüzünüzü buruşturuyorsunuz, ne kadar iğrenç ve korkunç geliyor değil mi? Türkiye’nin karanlık yüzü ensest gerçeğini anlatan, madalyonun diğer yüzünü gösteren bir araştırma kitabı ‘Kardeşini Doğurmak.’ Yazar Büşra Sanay, araştırmasını hazırlarken sosyal hizmet uzmanı, avukat, hakim, psikolog, psikiyatrist, din adamı, dernek başkanı gibi birçok kişiyle görüşmüş. Yazarı cesareti ve inancından dolayı da tebrik ediyorum. Ayrıca kitap da yaşanmış gerçek olaylara da yer verilmiş. Okurken kanım dondu, nasıl ya bu kadar da olmaz diyorsunuz. Gözü yaşlı okudum birçok yeri. Neler okudum kitap da. Babaları, abileri, dedeleri, dayıları, amcaları vs akrabaları tarafından cinsel istismara uğrayan küçücük bedenler… Ve onlara inanmayan ‘ocağımızı yıktın, kötü kız kim bilir sende neler yaptın da sana bunları yaptı’, diyerek istismarcıyı savunan, kendi kızını kocasından kıskanan, ‘o giderse aç kalırız’ diyen anneler… Küçüğün rızası vardı diyerek durumu önemsizleştiren hükümet, kravat taktı diye iyi hal indirimi veren hakimler ve burada kelimelere dökemedim iğrençlikler… Bunlar yüzünden durum bana çok umutsuz geliyor. Ayrıca bence toplumumuzun en önemli sorunlarından biri de ‘cinsel açlık ve cinselliğin tabulaştırılması.’ Kendi vücudunu tanımayan, cinsellik konusunda gerekli eğitim verilmeden korkutularak yetiştirilen bir toplum. Kitapta ki uzmanlardan biri ‘cinselliğin doğal bir ihtiyaç olduğunu ve bunun tam karşılanmaması sonucunda kişinin kendisinden güçsüz olarak gördüğünü cinsel bir obje olarak görüp istismar yönelimi olduğunu söylüyor. Maalesef ki Türkiye de ensest problemi var ve duyulursa aile şerefimiz lekelenir ‘sus, sus’ diyerek, üstü kapatılarak da ASLA çözülemez. SUSMA… Evet biliyorum çözmek de kolay değil. Cezalar caydırıcı olsa ve iyi hal indirimi gibi saçmalıklar uygulanmayıp cezalar gerçekten verilse durumu engellemez ama belki azaltır. Ve ebeveynler çocuklarınıza güvenin, bu konuda çocuklar ASLA YALAN söylemezler, onlara inanın, onları koruyun, sarıp sarmalayın. Kitapta da anlatıldığı gibi çocuklar sadece yemeğini, suyunu verdiğiniz bir besi hayvanı değillerdir. Onlar bizim aydınlık geleceğimiz. Çocuklarınıza bu konuda gerekli eğitimleri verin. Kendisinin özel olduğunu, vücudunun ona ait olduğunu, özel bölgelerine dokunulmasının yanlış olduğunu onlara öğretin. Ve kadınlar mutlaka okumalı ve ekonomik özgürlüklerini ellerine almalıdırlar ki susmasınlar. Bu kitap, herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini bir kere daha bizlere hatırlatıyor. Problemin farkında olmak, bilinçlenmek için; okuyun, okutturun.
Kadın erkek ilişkileri konusuna aynı zaman da psikiyatr olan bir erkek gözüyle bakılmış, güzel ipuçları olan bir kitap. Yazarın gerçek hayattan örnekler vermesi de güzel olmuş. En sonda testler var hoş olmuş. Okunabilir tarzda.
Hasan Ali Toptaş'ın farklı bir tarzı var. Anlamakta zorlandığım bir kitap oldu. Kitabı bitirdikten sonra filmini izledim daha çok oturdu kafamda. Kitabı okuduktan sonra kesinlikle filmini izlemenizi öneririm. Sahi kar neden yağar? https://www.youtube.com/watch?reload=9&v=io5n-VLCIdw
Beyin felciyle doğan ve sadece sol ayağını kullanarak hayata tutanan Christy Brown'ın azmini ve bir annenin güçünü anlatan bir otobiyografi. Gerçek bir yaşam mücadelesi. Klasiklerin arasına girmiş bir kitap. Mutlaka okunmalı. Filmini de çevrilmiş mutlaka izleyeceğim.
"Ne müthiş bir yaşam direnci!" diye düşündüm. "İnsanoğlu her şeyi yenmiş, milyonlarca otu, bitkiyi, canlıyı yok etmiş ama bu deve dikeni hala direniyor!..." (s.7) Tolstoy'un okunması gereken eserlerinden bir tanesi daha. Tolstoy'un diğer romanlarına görece daha kısa daha sade bir roman. Hacı mUrat'ın direniş hikayesi. Tolstoy’un ölümünden bir sene sonra basılan son romanı Hacı Murat'ı okumanızı taviye ederim.