Bir idam mahkumunun son günlerini anlatan muhteşem bir Victor Hugo klasiği. Eser de suçunun ne olduğu belirtilmeden bir idam mahkumunun kendi ağzından son günleri anlatılıyor. Ölüme gidecek bir insanın ruh hali çok iyi anlatılmış. Okurken içimde hissettim. Mutlaka okunması gereken eser.
Aşk ve cinsellik üzerine kah düşündürücü kah komik bir eser. Yazar sanırım Türk müş. Kitaptaki kısa öyküler de kişiler hep yabancı ama yaşananlar Türkiye gerçeği. Aşk ve cinsellik üzerine ilginç tespitleri var. Okuyun derim. Eğlenceli.
"Türkiye Cumhuriyeti, laik-demokratik ve hukuk devleti niteliğini korumak; tarikat ve cemaatlerin devleti elegeçirmeye yönelik faaliyetleri önlenmek zorundadır. Yurttaşlarını sahte yada gerçek, bir şeyhin dinsel, cinsel ve ekonomik istismarına karşı korumalıdır." (s.117) İsmail Saymaz bu eserinde ülkemizde yuvalanan tarikatlar ve bunların iç yüzünü anlatıyor. Hayretler içerisinde kalarak okudum. Bu nasıl bir cahilliktir, neler uğruna neler feda ediliyor. Akıl tutulması olarak düşünüyorum. Mustafa Kemal Atatürk boşuna dememiş "bu ülke şeyhler dervişler müritler ülkesi olamaz" diye. Okumanızı tavsiye ederim.
Herşeyin iyi taraflarından bakmak yerine hayatın kötü yanları da olduğunu kabul edin, çektiğiniz acılar ıstırablar sizi güçlendirir ve sizin için önemli olanlar dışında küçük şeyleri dert edip kafanıza takmayın. Hayat kısa ve ölüm var. Kitapdaki örneklendirmeler güzeldi. Kişisel gelişim kitaplarını okumaya seviyorsanız bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Kendisini şeyh olarak tanımlayan birinin, insanların dini duygularını kullanarak yapmış olduğu iğrençleri bu kitapta okuyacaksınız. Şeyhin mide bulandırıcı olan yaptıklarını okudukça hayretler için de kaldım, inanamadım. Bir insan nasıl olur da bu yapılanlara razı gelir, aklım almıyor. Tam bir akıl tutulması olarak değerlendiriyorum. Kitabın son bölümünde de nedenleri anlatılıyor. Yine de yazık çok yazık... Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ne kadar da ileri görüşlüymüş. Kastamonu da yaptığı bir konuşmada: "Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir. Tarikat reisleri bu dediğim gerçeği bütün açıklığıyla anlayacak ve kendiliklerinden hemen tekkelerini kapatacak, müritlerinin artık erginliğe ulaştıklarını elbette kabul edeceklerdir." demiştir ama maalesef geldiğimiz durum ortada. Okumanızı tavsiye ederim.
Aksiyon filmi tadında muhteşem, gerilim dolu bir roman. Kitabın kurgusu çok iyi. İnsanların tüylerini ürperten olayların çercevesinde yitip giden çocuklar... Tanıtım bültenindeki "acaba gerçek mi? sorusunu defalarca sorduruyor kendinize. Okumanızı tavsiye ederim.