zerothh, 251 adet değerlendirme yapmış.  (2/36)
 Ragnarök: Tanrıların Alacakaranlığı
Ragnarök: Tanrıların Alacakaranlığı

6

İçinde İskandinav mitolojisinin ve/veya Vikinglerin yer aldığı kurgusal veya akademik her türlü kitaba balıklama atlarım. Nitekim bu kitap için de aynısını yaptım. İsmi zaten ne gibi bir şey beklemem gerektiği yönünde ipucu veriyordu. Fakat beklediğimden biraz farklı bir kitapla karşılaştım. Nasıl mı? Şöyle ki… Evet, kitap tüm İskandinav mitolojisini baştan sona anlatıyor. Ta evrenin yaratılışından son buluşuna dek. Ancak bunu gayet romantik bir tavırla yapıyor. Bir yandan da yazar kendi çocukluğunu ve İskandinav efsanelerini okuyuş anılarını kitaba dâhil ediyor. Maalesef bu üslup hiç hoşuma gitmedi. İskandinav mitolojisi gibi kavga, kan, dövüş, savaş gibi mevzuların ağırlıkla işlendiği öykülere naif bir yön katılması itici bir tezat oluşturmuş. Satırlar süren detaylı betimlemeler insanın içini sıkıyor. Eğer amacınız sadece İskandinav mitolojisindeki öyküleri okumaksa İlya Yayınevi tarafından basılmış olan Reiner Tetzner’in iki ciltlik Cermen Tanrı ve Kahramanlarının Efsaneleri’ni öneririm.

Çıt Yok
Çıt Yok

7

II. Dünya Savaşı sırasında İstanbul’da geçiyor roman. Eyüp Vampiri diye adlandırılan ve kurbanlarını şaşırtıcı bir kolaylıkla öldüren bir katil sokaklarda dolaşmakta. Yaşlı bir İran konsolosluğu memuru, emeklilikten önceki son günlerini yaşamakta. Birbiriyle pek de ilgisi yokmuş gibi görünün başka öyküler de birbiriyle kesişir. Tesadüfî bir şekilde elime geçen kitap beklediğimden daha iyi ve sürükleyici çıktı. Sonunun bağlanış şeklini pek tatmin edici bulmasam da okunmaya değer, hoş bir kitap.

Lanetliler Taburu
Lanetliler Taburu

8

Nereden baksanız 20 yıldır yazarın ismine ve kitaplarına aşinayım. En az 15 yıldır da bir romanını okumak isterdim. Ancak bir türlü fırsat bulamamıştım. Kısmet bu zamanaymış. Danimarka doğumlu olan yazar çeşitli işlerde çalıştıktan sonra Almanya’ya gider. İş bulamadığı için orduya yazılır. II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi üzerine firar eder. Yakalanır ve askeri hapishaneye gönderilir. Belgelerle ispatlanamamış kendi iddialarına göre ‘Lanetliler Taburu’ ismiyle anılan bir ceza taburuna gönderilir. Rusya Cephesi’nde görev alan altı bin kişilik bu tank taburundan sadece birkaç kişi hayatta kalabilmiştir. Lanetliler Taburu romanı da yazarın firar sonrası yakalanışından itibaren yaşadıklarını anlatıyor. Gerçekten kendi başından geçenler mi bilemiyorum ama son derece gerçekçi ve ayrıntılarla bezeli anlatımı, inandırıcılığını güçlendiriyor. Yazarın değilse bile birilerinin başından geçenler bunlar. Kitabın bir diğer yönü de özellikle filmlerden aşina olduğumuz şekilde Amerikan veya İngiliz bakış açısıyla Alman ordusunun generalinden erine dek Nazizm’e gönül vermiş psikopatlardan oluşmadığını gösteriyor oluşu. 14 kitap yazmış olan yazarın tüm romanları ülkemizde E Yayınları tarafından basılmış. Lanetliler Taburu’nun (yazarın en çok bilinen romanı olduğundan olsa gerek) maalesef baskısı tükenmiş durumda. Bu yüzden bu kitabı merak edenlerin sahafların yolunu tutması gerekecek.

Palmer Eldritch'in 3 Stigmatası
Palmer Eldritch'in 3 Stigmatası

6

Dünya’nın sıcaklığı artmış, sokaklarda koruyucu giysiler olmadan gezmek olanaksızlaşmıştır. Zenginler nisbeten serin iklimi olan coğrafi bölgelere kaçmaktadırlar. Dünya dışındaki kolonilere zorunlu olarak koloniciler gönderilmektedir. Tekel haline gelmiş dev bir şirket ise kolonicilere yasal hale getirilmiş bir tür uyuşturucu satarak, Dünya özlemlerini gidermektedir. Ancak rakip bir ürünün ortaya çıkması tüm dengeleri altüst eder. Philip K. Dick’in inanç buhranı yaşarken kaleme aldığı kitap, bu hissi bariz bir biçimde veriyor. Şüphe, gerçekliğin sorgulanması gibi yazarın alâmetifarikası sayılan konular bu romanda da yer alıyor.

Zamandan Kaçış (İmparatorluk Serisi #3)
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzüncü Ad - "Baldassare'nin Yolculuğu"