Şermin ne yazsa okurum ama sürekli aynı tarzda yazdığı için mi, bu kitabında sürekli acıklı hikayeler olduğu için mi bilmiyorum eskiler kadar beğenemedim. Kendini tekrara girmiş gibi hissettirdi. Bence artık uzun soluklu bişeyler yazmalı🦋
Şimdili bu kirke cadısını bitirdim. Ya ben bu mitoloji işini asla kavrayamıyorum ya. İnsanlar zamanında baya gerizekalıymış zannımca. Abi bu kadar aptallık, fuhuş,kan, pislik olan bi saçmalığa nasıl inanmış insanlar? Bana göre harry potterın gerçek olduğuna inanmak bile daha mantıklı😂😂😂 işalla çok günaha girmemişimdir okurken şirk dolu bu kitabı😂neyse mitoloji eziklemem bittiyse kitaba geçiyorum. Kitap odysseianın özeti gibi. O yüzden benim gibi mitolojiden bi nanik anlamayanlar için bi genel kültür oluşturuyo diye düşünüyorum. Tükürdüğüm antik yunanlar bardağa bile tanrı uydurdukları için ve bir türlü sebebini anlayamadığım şekilde bi mitoloji dünyada hala heryerde karşımıza çıktığı için ( bütün bilimsel uzaysal vs isimlendirmelerin kaynağı mitoloji) bi genel olarak bilmek (her naneyi biliyim aman tüküreyim kova burcuma) iyi olur diye düşünüyorum. Hem de homeros momeros okumadan bütün saçmalıkları öğrendim başım göğe ermiştir inşallah😂 Kitap akıcı bi dille yazılmış okey ama böyle mitolojiye hakim ilgisi olan varsa bildiklerini tekrardan öteye gitmez. Kirkeye gelince aşırı salak bi karı ya. Gerçi bu tanrıların tanrıçaların hepsi salak bence de. Kirkeye ayrı tilt oldum. Valla babanın sevmediği kadar varsın ama babanı da sevmezdimmsjdnsjdjf Ezikliği beni bayılttı asırlar sonra aklının başına gelmiş olması da cabası. Neyse sonuçta okusanız da olur okumasanız da olur bi kitap. Mitoloji bizim neyimize bi daha da okumam valla beynimi doldurdum yine gereksiz yere. Aman ne üzülüyosam 3 gün sonra unutuyom zaten
1 saatte biten 3 hikaye de birbirinden etkileyici ve akıcı
Kelebekler zamanı beni en çok etkileyen kitaplardan birisi sanırım. Anlatımı kitap 4 kız kardeşin günlükleriymiş gibi olunca sanki kendi kız kardeşinizin gizli güncesini okuyomuş gibi hissediyosunuz. Trujillo diktatörlüğündeki dominik cumhuriyetinde 4 kız kardeş patria minerva dede ve mate. Herkes gibi onların da hayatlarının ortasına çöreklenmiş bi yılan trujillo. Güzelliklerine hayran kaldığım kadınlar, kendilerini diktatörlükten kurtulmak için resmen feda ediyorlar. Kadınlıklarıyla annelik duygularıyla çocuklarının geleceği arasında seçim yapıp, cesaret göstermeyi seçiyorlar. Ülkelerindeki bir çok erkeğin aksine. Bu kadınların gücü beni gerçekten çok etkiledi.Eşleri hapiste. Kendileri ev hapsinde. Haftada 1 gün kocalarını görmek için ziyaret izinleri var. Trujillo yönetimindeki rejim askerleri tarafından kocaları ıssız bir dağ hapishanesine sevkediliyor. Amaç kumpas kurmak. Yolda rejim askerleri tarafından öldürülüyorlar. Sonra kaza süsü veriliyor.Öldürükleri gün olan 25 kasım dünya kadına yönelik şiddetle mücadele günü olarak ilan ediliyor. n kötüsü kitaba bu sonu bilerek başlıyosunuz. Kitap kurgu evet. Ama karakterlerinin farklı olması üzerine kurulmuş bir kurgu. Alveres sanki içlerindeymiş gibi yazmış kitabı. Bu güzel kadınların ölmesini istemiyorsunuz. Ama sonuç belli.Şerefsiz kadın düşkünü trujillo 1 sene sonra öldürülüyor. Kelebeklerin bunu görememiş olması gerçekten çok üzücü.¡VIVAN LAS MARIPOSAS!
Zweigin en en en iyi yanı duyguları hissedercesine yazması ve hissettirmesi. Okurken birebir aynısını hissediyorsunuz ve bu çok çok büyük bir başarı. Zweig fanlığımız bitmeyecek🥲
Bu kitabın niye bu kadar abartıldığını anlamadım bana çok anlamsız ve sapıkça geldi. Neyse yazarın fantazilerini okuduğumuz bir salak kitap daha listemize eklenmiş bulunmaktadır. Ay çoluğa çocuğa okutmayın gözünüzü seviyim