Sanırım yazar olan veya bir şeyler yazmak için çabalayan karakterler beni kendine daha çok bağlıyor. Karakterimiz inatçı yazar Minerva.
Bir kadinin neleri göze alabileceğini ögrenmiş olduk. Grace beni genelde sinir etti. O fedakarlık adı altında kendini kurban etmesiyle. Çok gıcık oldum. Kardeşlerine karşı o kadar fedakar ama bir adamı harcamaya da o kadar hevesli. Hiç otoriter biri değildi. Kitap boyunca sürekli kim ne istediyse ne dediyse onu yaptı. Kızım aç ağzını itiraz et azıcık.
Kitabı sindire sindire, üzerinde düşünerek okumak istedim. Freud a bir hayran kaldım. Çok iyi bir gözlemci olduğuna inanıyorum. Önyargılarımı yıkan bir kitap oldu
Bir self help kitabı. Çok yönlü,bütüncül düşunmeyi ögretmek isteyen bir fikir aslında.istediklerimizle yetinmeyi ilerisini de düsünmek gerektiğinden bahsetmis. Seçimlerimiz ihtiyaç mı istekten mi doğar? Daha fazlasına sahip olma sadece tekle yetinmemeyi benimseme.
Günümüz din-dindar-muhafazakar algısını yansıttığını düşündüğüm bir eser. Okumasi zor çünkü kelime anlaşılırlığı az. Bu tarz eserlerle tanışıklığinız varsa okunması daha da keyifli olacaktır. Olaylar yònünden ise pek hızlı değil yani günümüz yaşantısı brklenmemli ama yine de eski zamanları az biraz solumak isterseniz şiddetle tavsiyemdir. Bir de dini yaşantıya dışarıdan bakma açısından çok faydalı buldum. Gerçekten de böyle diyecebileceğiniz çok nokta var.
Etkileyici hikayeler vardi. Ayni turde kitaplar da genelde tekrar hissine kapilsam da bunda beni etkileyen hikayeler oldu.
Feleğin çemberinden geçen kızimiz Lillian ve çolde sürünen Kadir inanir misali bir oğlumuz Christian. Ne arasan var bir kitap. Tam hadi bu kitap diğerlerine benzemesin derken malesef unutulacaklar listeme girdi.