Yazılanlar gibi olağanüstü anlatımlar falan yok. Reklamlarında bahsedildiği gibi de o kadar heyecanlı ve büyüleyici hikayeler yok. Okurken insanda biraz merak uyandırıyor, sonuna kadar okumak istiyor, hepsi bu. Reklamına ve hakkında yazılanlara bakarak aldığım, hayal kırıklıgına ugradıgım bir kitap.
Kitabı elinize alıpta 15-20 sayfa okuyunca üslubu sizi rahatsız edebilir, kısım kısım anlamakta zorluk çekebilirsiniz. Fakat sabredip okumaya devam ettikçe elinizden bırakmanız güçleşecektir. Benim gibi kitap okurken hoşuna giden kısımların altını çizen ve/veya not alan insanlar vardır elbette. Bu kitapta öyle bir şey yapamazsınız. Çünkü buna kalkışınca kitabın hemen hemen tümünü yazmak veya altını çizmek zorunda kalacaksınız. Anti-kahramanımız C.'ye hem hayran olacak, hem ondan nefret edecek, hem onu sıradışı biri olarak görecek hem de oldukça sıradan.. Özetle; okumalı ve sevdiklerinize okutmalısınız.
Mehmed Uzun'un saçma bir hikayeye dayandırdığı, içine fazlaca duygusallık kattığı yapay bir romanı.
çok sıkıcı bir kitap. sıkıcı hikayeler. hatta hikaye bile denemez. monologlardan ibaret.
Eşek kadar olan Zezé sisteme isyan ediyor, içindeki anarşist ruhu ortaya çıkarıyor. İlk kitaptan beri insanın içindeki kin ve öfkenin zamanla nasıl sevgiye, şefkate dönebildiğini tekrar anımsatıyor.
Eğlenceli bir kitap. Hikayelerin karakterleri, konusu, anlatış şekli gayet keyifli. Çekirdekçi Mısto'nun çekirdek satma taktiği , Heval Schopenhauer ve Hegel'in atışması, Hozan Yetiştirme Taktiği, Yankesicilik Meslek Yüksekokulu,Molotof yerine boklu bebek bezi atma eylemleri gibi bir çok değişik konu hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz :)
Yerin altından fırlayan silahlar, patlayan bombalar, üstü örtülmeye çalışan olaylar.İşte Türkiye.