Yaptığı müziğe saygı duyan, başkalarının da saygı duymasını bekleyen, onun içki masalarına meze olmasını istemeyen bir insan.Gençliğinde babasıyla tartışıp sevdiği kızın peşinden Beyrut'a kadar gidip burada hayal kırıklığına uğrayan, binbir güçlükle ülkesine geri dönen ve tekrar hayal kırıklığına uğrayan bir tanburinin hikayesi..
Emrah Serbes'i tanımama vesile olan kitap. Malesef dizinin bir kaç bölümünü izleyipte beğendikten sonra okuma fırsatım olmuştu. Önce görselini sonra kitabını okumak pek keyif vermiyor açıkçası. Çünkü kafanda karakterleri canlandıramıyorsun. Behzat başgomiserin erdal beşikçioğlu oldugunu biliyorsun o zaman. Yine buna rağmen okutuyor kendini. Behzat Ç.'nin ağzından düşmeyen Samsun 216'sıyla, Harun'un yer yer saçmalıkları yer yer -yerinde- tespitleriyle, Toros model arabasıyla keyifle okunulacak bir kitap.
Keyifli hikayeler. Küçük yaşta -özellikle varoş tabir edilen mahallelerde- hayata atılan çocukların hikayesi. Farklı karakterlerin farklı dünyası. Hayal yok, masal yok, olağanüstü durumlar yok. Hayatın gerçekleri var, ta kendisi var. Ayrıca "Üst Kattaki Terörist" hikayesinde ülkü ocakları başkanına giydirmeler var :) “Hadi lan oradan sayın başkanım,” dedim. “Daha geçen sene takır takır saydırdınız stadın arkasındaki otopark ihalesi yüzünden.”
"Piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir." Afgan,Hakan,Barbaros ve Cenk adında 4 piç. Kendi şartları, kendi standartları, kendi prensipleri. Hem çok farklı hem çok spontane, hem çok heyecanlı hem çok durgun bir hayat.Hiç bir zaman düzene ayak uyduramayanlar, ömürlerinin son saniyesine kadar düzene boyun eğmeyenler. Onlar bir PİÇ.
Klasik olmayı sonuna kadar hak eden bir roman. "İntikam soğuk yenen bir yemektir" sözünü doğrular nitelikte.
Selim Temo'nun başarılı çevirisiyle Kürtçe'den Türkçe'ye çevrilen bu kitap bir gencin gecenin bir yarısı evinden tutuklanmasını, orada gördüğü işkencelerden sonra getirildiği karanlık ve rutubetli hücrede bir böcekle girdiği diyalogları anlatıyor. “Her şey bir tarafa da bu askerlere ne oluyordu! Belli ki normal askerdiler, askerliklerini yapıyorlardı. Neden bu kadar zalimdiler, böyle yapmakla ellerine ne geçiyordu? Konuşmalarından ve davranışlarından okumuş kişiler olmadıkları anlaşılıyordu. Büyük ihtimalle doğrudan köylerden gelmişlerdi.”