Kaotikfare, 217 adet değerlendirme yapmış.  (1/31)
« geri  
Her Şey Seninle Başlar
Northanger Manastırı
Northanger Manastırı

9

Jane Austen'ın okuduğum ikinci kitabı. JAne Austen Kitap Kulübü'nün ilk olarak filmini izlemiş, sonra bir kitaptan uyarlama olması hoşuma gitmiş ve başucu filmlerimden olmuştu. Bahsi geçen film, kitapları 19.yy ahlakı, sıkıcı ritüelleri vesaireden nefret etmeme rağmen Austen okumaya can atma sebebimdir. YÜzyıllara meydan okuyan bir kalemi olduğunun farkında mıydı acaba yaşarken? Karakterleri o kadar iyi düşünülmüş ve iyi resmedilmiş ki okurken yadırgamıyorsunuz. Derli toplu bir anlatım, gerçekçi bir bakış açısı. Kendini yazar olarak yer yer hatırlatması rahatsız etmiyor. Kitabı okurken Bath'in havasından, bitmeyen yatılı misafirliklerden o kadar sıkılıyorsunuz ki sanki hiç bir olay olmuyor, bütün kitap böyle mi ilerleyecek gibi düşünüyorsunuz. Ama hayatta böyle değil midir zaten? Sİz birbirn benzeyen günlerinizi aynı şekilde yaşamaya devam ederken, bİr yerde olaylar kendi kendine gelişmekte ve derinleşmeye devam etmektedir. Bu anlamda Catherine'e verilen derinlik, sabır ve çocuksuluk çok hoşuma gitti. Sadece çoğu kitapta olduğu gibi o kadar yol katettikten sonra sonun üç beş cümle ile bağlanarak bitirilmesi rahatsız edici hepsi bu.

Sigara İçmemek
Sigara İçmemek

9

Ara vermeyin, bir solukta okuyun derim. Uzun zamandır bu kadar tadında bir kitap okumamıştım. Kitabın son sayfası, okura seslenişi de kalbimde ayrı bir yere oturdu. Sigaraya başladığımda elimde o tarihi anıma eşlik eden bir kitap vardı ki kendisi Tom Robbins'in Ağaçkakan'ıdır,bırakmaya çalışırken de bu kitap eşlik etti. İkisinin de Camel paketi şeklindeki kapakları yanımda 10 yıldır taşıdığım çantamdaki gerçek paketin yerini aldı. Bunun üzerine birşeyler karalamalıyım.Başlamak kolaydı, bırakmak zor... İyi ki karşıma çıkmış,yolculuğuma eşlik etti. Su gibi akıyor, yüreğe dokunuyor,yüzünüzde kocaman bir gülümseme, içinizde ince bir sızı bırakıyor. Kalemine sağlık.

Kendini Kaybeden Adam
Kendini Kaybeden Adam

8

İlk başta her ne kadar bir oturuşta okuyabileceğiniz bir kitap olarak görülse de (ki evet yarım saatte bitirebilirsiniz) içerik ve derinlik olarak günler sonrasında dahi kendinizi unutkan adamı, tek adamı, hayalci adamı düşünürken bulabilir, okuduğum bir başkası mıydı yoksa kendim miydim diye kendinizi sorgularken bulabilirsiniz. Kitaptaki 21 adamın öyküsünü üçüncü şahsın anlatımıyla okuyoruz. İçindeki çizimler ayrı bir sanatsal derinliğe sahipken bir de metinlerle birleştiğinde çok başka bir boyut kazanıyor. İlk okuduğumda çok da ne okuduğumu anlamadım açıkçası ama zamanla içe işleyen, insanın içindeki huzurluğu olmadık yerde dürten, durduğu yerde size göz kırpıp sizi tekrar eline almaya zorlayan kitaplardan.

Müthiş Bir Şey
Adsız Roman 1864 Çerkes Sürgünü ve Soykırımı
Deniz Canavarları
« geri