Keyifle okudum. Ve heyecanla. Sonuna kadar neler olacağını merak ettim. Katillerin gözünden bakmamı sağladı, ne kadar unutsak da onların da insan olduğunu gösterdi. Bir şehrin korkularını gördüm. Yazarın yaşamıyla kesişen bir roman okudum. Bu romanı büyük yapan da bu. Ve kitabı bitirdikten sonra mutlaka "Capote" filmini izleyin, çünkü o film bu kitabın nasıl yazıldığını anlatıyor. O filmi izlediğinizde bu kitabı gerçekten okumuş olacaksınız.
Edebi açıdan zayıf olsa da sayfa çevirtiyor, heyecanla okunuyor. Film izler gibi okunabilir.
Çok güzel bir kitaptı. Sade ve ilgi çekiciydi. Söylenecek çok şey var kitaba dair ama şimdilik bunları söylemeliyim.
Harika bir Alfred Bester eseri. Bester zihin okuma olgusunu sosyal bir arka plana oturtup bunun üzerine ince ince işlenmiş bir cinayet öyküsü eklemiş. Bilimkurguya gönül veren Selma Mine çevirisi güzel, zihni dert bulmasın.
Boris Vian'ın deli zihninden garip bir bilimkurgu. Aslında bilimkurgu demek pek doğru değil. Boris Vian çok garip bir dünya kuruyor ve sizi ona inandırıyor. Konuşmayı bilen ama susmayı tercih eden bir köpek ancak Boris Vian'ın yarattığı bir dünyada olabilir.
Öykülerde ilginç konular, fikirler yok ama ilginç atmosferler ve iyi bir dil kullanımı var.