Abdulkahir El Bağdadi

Bağdat’ta doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 365’te (975) 975’te ölen Ebû Ebu Bekir b. Adî’den ders okuduğuna göre 350 (961) 961 yılı civarında doğduğu söylenebilir. İlk tahsiline eğitimini Bağdat fakihlerinden biri olan babasından başladı. Öğreniminin büyük bir kısmını muhtemelen Bağdat’ta Amr b. Saîd, Muhammed b. Ca‘fer, Ebû Bekir el-İsmâilî ve Ebû Bekir b. Adî gibi bilginlerin yanında yaptıktan sonra babasıyla birlikte Nîşâbur’a Nişabur’a giderek tahsiline eğitimine orada devam etti. Bu tarihlerde Nîşâbur’da Nişabur’da müderrislik yapan ve Abdülkāhir’in, Abdülkahir’in, kendisiyle görüştüğünü kaydettiği (bk. el-Farḳ, s. 364) âlimlerden olan İbn Fûrek’le Furek’le burada karşılaştı. Çok geçmeden babası öldü (383/993). Türkmen İsyanı’nın çıkması ve Selçuklular’ın Nîşâbur’u Nişabur’’u işgal etmesi üzerine burayı terkedip İsferâyin’e İsferayin’e gitti ve Ebû İshak el-İsferâînî’nin derslerine devam etti. Hocasının ölümünden sonra onun yerine geçip Mescid-i Ukayl’deki derslerini okutmaya başladı ve ölünceye kadar bu işi sürdürdü. Tercih edilen görüşe göre 429 (1037-38) yılında İsferâyin’de 1037-38yılında İsferayin’de vefat etti ve hocasının kabri yanına defnedildi.

Bağdat’ta doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 365’te (975) ölen Ebû Bekir b. Adî’den ders okuduğuna göre 350 (961) yılı civarında doğduğu söylenebilir. İlk tahsiline Bağdat fakihlerinden biri olan babasından başladı. Öğreniminin büyük bir kısmını muhtemelen Bağdat’ta Amr b. Saîd, Muhammed b. Ca‘fer, Ebû Bekir el-İsmâilî ve Ebû Bekir b. Adî gibi bilginlerin yanında yaptıktan sonra babasıyla birlikte Nîşâbur’a giderek tahsiline orada devam etti. Bu tarihlerde Nîşâbur’da müderrislik yapan ve Abdülkāhir’in, kendisiyle görüştüğünü kaydettiği (bk. el-Farḳ, s. 364) âlimlerden olan İbn Fûrek’le burada karşılaştı. Çok geçmeden babası öldü (383/993). Türkmen İsyanı’nın çıkması ve Selçuklular’ın Nîşâbur’u işgal etmesi üzerine burayı terkedip İsferâyin’e gitti ve Ebû İshak el-İsferâînî’nin derslerine devam etti. Hocasının ölümünden sonra onun yerine geçip Mescid-i Ukayl’deki derslerini okutmaya başladı ve ölünceye kadar bu işi sürdürdü. Tercih edilen görüşe göre 429 (1037-38) yılında İsferâyin’de vefat etti ve hocasının kabri yanına defnedildi.

Bağdat’ta doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 975’te ölen Ebu Bekir b. Adî’den ders okuduğuna göre 961 yılı civarında doğduğu söylenebilir. İlk eğitimini Bağdat fakihlerinden biri olan babasından başladı. Öğreniminin büyük bir kısmını muhtemelen Bağdat’ta Amr b. Saîd, Muhammed b. Ca‘fer, Ebû Bekir el-İsmâilî ve Ebû Bekir b. Adî gibi bilginlerin yanında yaptıktan sonra babasıyla birlikte Nişabur’a giderek eğitimine orada devam etti. Bu tarihlerde Nişabur’da müderrislik yapan ve Abdülkahir’in, kendisiyle görüştüğünü kaydettiği (bk. el-Farḳ, s. 364) âlimlerden olan İbn Furek’le burada karşılaştı. Çok geçmeden babası öldü (383/993). Türkmen İsyanı’nın çıkması ve Selçuklular’ın Nişabur’’u işgal etmesi üzerine burayı terkedip İsferayin’e gitti ve Ebû İshak el-İsferâînî’nin derslerine devam etti. Hocasının ölümünden sonra onun yerine geçip Mescid-i Ukayl’deki derslerini okutmaya başladı ve ölünceye kadar bu işi sürdürdü. Tercih edilen görüşe göre 1037-38yılında İsferayin’de vefat etti ve hocasının kabri yanına defnedildi.

Doğum Yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 961

Ölüm Yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 1037

Doğum Yeri düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Bağdat

Ölüm Yeri düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Horasan

Cinsiyet düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Erkek

Bağdat’ta doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 365’te (975) ölen Ebû Bekir b. Adî’den ders okuduğuna göre 350 (961) yılı civarında doğduğu söylenebilir. İlk tahsiline Bağdat fakihlerinden biri olan babasından başladı. Öğreniminin büyük bir kısmını muhtemelen Bağdat’ta Amr b. Saîd, Muhammed b. Ca‘fer, Ebû Bekir el-İsmâilî ve Ebû Bekir b. Adî gibi bilginlerin yanında yaptıktan sonra babasıyla birlikte Nîşâbur’a giderek tahsiline orada devam etti. Bu tarihlerde Nîşâbur’da müderrislik yapan ve Abdülkāhir’in, kendisiyle görüştüğünü kaydettiği (bk. el-Farḳ, s. 364) âlimlerden olan İbn Fûrek’le burada karşılaştı. Çok geçmeden babası öldü (383/993). Türkmen İsyanı’nın çıkması ve Selçuklular’ın Nîşâbur’u işgal etmesi üzerine burayı terkedip İsferâyin’e gitti ve Ebû İshak el-İsferâînî’nin derslerine devam etti. Hocasının ölümünden sonra onun yerine geçip Mescid-i Ukayl’deki derslerini okutmaya başladı ve ölünceye kadar bu işi sürdürdü. Tercih edilen görüşe göre 429 (1037-38) yılında İsferâyin’de vefat etti ve hocasının kabri yanına defnedildi.

Bağdat’ta doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 365’te (975) ölen Ebû Bekir b. Adî’den ders okuduğuna göre 350 (961) yılı civarında doğduğu söylenebilir. İlk tahsiline Bağdat fakihlerinden biri olan babasından başladı. Öğreniminin büyük bir kısmını muhtemelen Bağdat’ta Amr b. Saîd, Muhammed b. Ca‘fer, Ebû Bekir el-İsmâilî ve Ebû Bekir b. Adî gibi bilginlerin yanında yaptıktan sonra babasıyla birlikte Nîşâbur’a giderek tahsiline orada devam etti. Bu tarihlerde Nîşâbur’da müderrislik yapan ve Abdülkāhir’in, kendisiyle görüştüğünü kaydettiği (bk. el-Farḳ, s. 364) âlimlerden olan İbn Fûrek’le burada karşılaştı. Çok geçmeden babası öldü (383/993). Türkmen İsyanı’nın çıkması ve Selçuklular’ın Nîşâbur’u işgal etmesi üzerine burayı terkedip İsferâyin’e gitti ve Ebû İshak el-İsferâînî’nin derslerine devam etti. Hocasının ölümünden sonra onun yerine geçip Mescid-i Ukayl’deki derslerini okutmaya başladı ve ölünceye kadar bu işi sürdürdü. Tercih edilen görüşe göre 429 (1037-38) yılında İsferâyin’de vefat etti ve hocasının kabri yanına defnedildi.