asau,
boris pasternak isimli yazarın açıklamasını düzenledi
eski halini göster |
yeni halini göster |
değişimi göster
1890’da Moskova’da dünyaya geldi. Rus Ortodoks Kilisesi’ne kabul edilmiş aslen Yahudi olan[1] varlıklı bir sanatçı ailenin en büyük çocuğu idi. Babası Leonid Pasternak, tanınmış bir ressam; annesi Rosa Kaufman bir konser piyanisti idi.
1901’de liseye başlayıncaya kadar evde anne-babası ve özel öğretmenlerden ders alarak yetişti.[2] Devrin önemli sanatçılarından Sergei Rachmaninoff, Alexander Scriabin, Rainer Maria Rilke ve Lev Tolstoy gibi kimselerin konuk olduğu bir evde büyüdü;[3] genç yaşta tanıştığı tüm bu sanatçılar onda iz bıraktı. Scriabin’in etkisiyle Moskova Konservatuvarı’na girip altı yıl müzik eğitimi gördü. O yıllarda bestelediği eserlerden üç piyano parçası günümüze gelmiştir.
1909'da müzik eğitimini yarım bırakarak Moskova Üniversitesi'ne kaydoldu. Önce Hukuk Fakültesi’ne yazıldıysa da öğrenimine felsefe bölümünde devam etti. 1912'de Almanya'ya giderek Marburg Üniversitesi'nde bir süre felsefe derslerini izledi. Burada Heokont Felsefe Okulunun bir üyesi olan filozof Hermann Cohende’den etkilendi. Edebî hayatı Almanya’dayken yazdığı şiirlerle başladı. İtalya’ya yaptığı kısa bir ziyaretin ardından 1913 kışında Moskova'ya döndü ve Moskova Üniversitesi'ndeki öğrenimini tamamladı. Gördüğü müzik ve felsefe öğrenimi yazarın kaleme aldığı eserlerde izlerini hep gösterdi. 1914’te ilk eseri olan “Bulutlarda İkiz” (Bliznets v tuchakh) yayımlandı. Bu eserde simgecilik etkisi taşıyan şiirleri yer alıyordu.
Moskova yakınlarındaki Pederelniko’da yaşayan yazara Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldüğü 23 Ekim 1958’de bir telgrafla bildirildi. Pasternak, o gün bu telgrafı “Memnunum, medyunum, onurlandım, şaşırdım" şeklinde yanıtladı. Ancak 29 Ekim’de ikinci bir telgraf göndererek ödülü reddettiğini açıkladı.
5 Ekim 1958 günü, Nobel’i reddetmeden önce Moskova Edebiyat Enstitüsü tüm öğrencilerini Pasternak’ı ve romanını kınayan bir dilekçe yazmaya ve onu Sovyetler Birliği’nden sürülmesi için bir gösteri düzenlemeye çağırmıştı.[7] çağırmıştı. Pastenrak, Nobel Ödülü’nü reddetmesine rağmen Sovyet basınında kınamalar devam ettiği ve sürgün edilmesi tehdidi sürdüğü için doğrudan Nikita Khrushchev’e yazdı ve anavatanından ayrılmasının kendisi için ölüm anlamına geleceğini söyledi [7] Bu mektup ve Hindistan Başbakanı Jawaharlal Nehru’nun müdahalesi sonucu yazar vatanından sürgün edilmedi.[7] edilmedi. Jivago'yu yazmasından sonra sevgi, ölümsüzlük, Tanrı’ya kavuşma konularında şiirler yazdı. Bu şiirleri 1959’da kitaplaştırdı ardından bir oyun yazmaya yöneldi. 30 Mayıs 1960’ta akciğer kanserinden hayatını kaybetti.
1890’da Moskova’da dünyaya geldi. Rus Ortodoks Kilisesi’ne kabul edilmiş aslen Yahudi olan[1] varlıklı bir sanatçı ailenin en büyük çocuğu idi. Babası Leonid Pasternak, tanınmış bir ressam; annesi Rosa Kaufman bir konser piyanisti idi.
1901’de liseye başlayıncaya kadar evde anne-babası ve özel öğretmenlerden ders alarak yetişti.[2] Devrin önemli sanatçılarından Sergei Rachmaninoff, Alexander Scriabin, Rainer Maria Rilke ve Lev Tolstoy gibi kimselerin konuk olduğu bir evde büyüdü;[3] genç yaşta tanıştığı tüm bu sanatçılar onda iz bıraktı. Scriabin’in etkisiyle Moskova Konservatuvarı’na girip altı yıl müzik eğitimi gördü. O yıllarda bestelediği eserlerden üç piyano parçası günümüze gelmiştir.
1909'da müzik eğitimini yarım bırakarak Moskova Üniversitesi'ne kaydoldu. Önce Hukuk Fakültesi’ne yazıldıysa da öğrenimine felsefe bölümünde devam etti. 1912'de Almanya'ya giderek Marburg Üniversitesi'nde bir süre felsefe derslerini izledi. Burada Heokont Felsefe Okulunun bir üyesi olan filozof Hermann Cohende’den etkilendi. Edebî hayatı Almanya’dayken yazdığı şiirlerle başladı. İtalya’ya yaptığı kısa bir ziyaretin ardından 1913 kışında Moskova'ya döndü ve Moskova Üniversitesi'ndeki öğrenimini tamamladı. Gördüğü müzik ve felsefe öğrenimi yazarın kaleme aldığı eserlerde izlerini hep gösterdi. 1914’te ilk eseri olan “Bulutlarda İkiz” (Bliznets v tuchakh) yayımlandı. Bu eserde simgecilik etkisi taşıyan şiirleri yer alıyordu.
Moskova yakınlarındaki Pederelniko’da yaşayan yazara Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldüğü 23 Ekim 1958’de bir telgrafla bildirildi. Pasternak, o gün bu telgrafı “Memnunum, medyunum, onurlandım, şaşırdım" şeklinde yanıtladı. Ancak 29 Ekim’de ikinci bir telgraf göndererek ödülü reddettiğini açıkladı.
5 Ekim 1958 günü, Nobel’i reddetmeden önce Moskova Edebiyat Enstitüsü tüm öğrencilerini Pasternak’ı ve romanını kınayan bir dilekçe yazmaya ve onu Sovyetler Birliği’nden sürülmesi için bir gösteri düzenlemeye çağırmıştı.[7] Pastenrak, Nobel Ödülü’nü reddetmesine rağmen Sovyet basınında kınamalar devam ettiği ve sürgün edilmesi tehdidi sürdüğü için doğrudan Nikita Khrushchev’e yazdı ve anavatanından ayrılmasının kendisi için ölüm anlamına geleceğini söyledi [7] Bu mektup ve Hindistan Başbakanı Jawaharlal Nehru’nun müdahalesi sonucu yazar vatanından sürgün edilmedi.[7] Jivago'yu yazmasından sonra sevgi, ölümsüzlük, Tanrı’ya kavuşma konularında şiirler yazdı. Bu şiirleri 1959’da kitaplaştırdı ardından bir oyun yazmaya yöneldi. 30 Mayıs 1960’ta akciğer kanserinden hayatını kaybetti.
1890’da Moskova’da dünyaya geldi. Rus Ortodoks Kilisesi’ne kabul edilmiş aslen Yahudi olan[1] varlıklı bir sanatçı ailenin en büyük çocuğu idi. Babası Leonid Pasternak, tanınmış bir ressam; annesi Rosa Kaufman bir konser piyanisti idi.
1901’de liseye başlayıncaya kadar evde anne-babası ve özel öğretmenlerden ders alarak yetişti.[2] Devrin önemli sanatçılarından Sergei Rachmaninoff, Alexander Scriabin, Rainer Maria Rilke ve Lev Tolstoy gibi kimselerin konuk olduğu bir evde büyüdü;[3] genç yaşta tanıştığı tüm bu sanatçılar onda iz bıraktı. Scriabin’in etkisiyle Moskova Konservatuvarı’na girip altı yıl müzik eğitimi gördü. O yıllarda bestelediği eserlerden üç piyano parçası günümüze gelmiştir.
1909'da müzik eğitimini yarım bırakarak Moskova Üniversitesi'ne kaydoldu. Önce Hukuk Fakültesi’ne yazıldıysa da öğrenimine felsefe bölümünde devam etti. 1912'de Almanya'ya giderek Marburg Üniversitesi'nde bir süre felsefe derslerini izledi. Burada Heokont Felsefe Okulunun bir üyesi olan filozof Hermann Cohende’den etkilendi. Edebî hayatı Almanya’dayken yazdığı şiirlerle başladı. İtalya’ya yaptığı kısa bir ziyaretin ardından 1913 kışında Moskova'ya döndü ve Moskova Üniversitesi'ndeki öğrenimini tamamladı. Gördüğü müzik ve felsefe öğrenimi yazarın kaleme aldığı eserlerde izlerini hep gösterdi. 1914’te ilk eseri olan “Bulutlarda İkiz” (Bliznets v tuchakh) yayımlandı. Bu eserde simgecilik etkisi taşıyan şiirleri yer alıyordu.
Moskova yakınlarındaki Pederelniko’da yaşayan yazara Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldüğü 23 Ekim 1958’de bir telgrafla bildirildi. Pasternak, o gün bu telgrafı “Memnunum, medyunum, onurlandım, şaşırdım" şeklinde yanıtladı. Ancak 29 Ekim’de ikinci bir telgraf göndererek ödülü reddettiğini açıkladı.
5 Ekim 1958 günü, Nobel’i reddetmeden önce Moskova Edebiyat Enstitüsü tüm öğrencilerini Pasternak’ı ve romanını kınayan bir dilekçe yazmaya ve onu Sovyetler Birliği’nden sürülmesi için bir gösteri düzenlemeye çağırmıştı. Pastenrak, Nobel Ödülü’nü reddetmesine rağmen Sovyet basınında kınamalar devam ettiği ve sürgün edilmesi tehdidi sürdüğü için doğrudan Nikita Khrushchev’e yazdı ve anavatanından ayrılmasının kendisi için ölüm anlamına geleceğini söyledi [7] Bu mektup ve Hindistan Başbakanı Jawaharlal Nehru’nun müdahalesi sonucu yazar vatanından sürgün edilmedi. Jivago'yu yazmasından sonra sevgi, ölümsüzlük, Tanrı’ya kavuşma konularında şiirler yazdı. Bu şiirleri 1959’da kitaplaştırdı ardından bir oyun yazmaya yöneldi. 30 Mayıs 1960’ta akciğer kanserinden hayatını kaybetti.