asau,
françois rabelais isimli yazarın açıklamasını düzenledi
eski halini göster |
yeni halini göster |
değişimi göster
Bir avukatın oğludur. Fontelay le Comte'daki Fransiskan okulunda eğitim gördü ve orada bir rahip oldu. Rabelais burada Yunanca ve Latince öğrendi ve eski eserleri (hümaniteleri) okudu. Ayrıca bilim, filoloji ve hukuk alanında da çalışmalar yaptı ve bu çalışmaları onun,aralarında Guillaume Budé'nin de bulunduğu çağının Hümanistleri tarafından, tanınmasına neden oldu. Çalışmalarının Fransisken Kilisesi tarafından yönlendirilmesi onu bezdirdi ve Papa VII. Clement 'ye bir dilekçe yazarak Fransisken Kilisesinden ayrıldı. Montpellier Üniversitesi'nde tıp öğrenimi gördü. Lyons’a doktor olarak gönderildi. Doktorasını verdiği sıralarda, ünlü eserleri ‘Gargantua’ ile ‘Pantagruel’ yayımlanmıştı.
Bu eserleri yüzünden Kilise ve Sorbonne'luların lanetine uğradı, eseri sansürlendi ve toplandı, Rabelais Metz’e kaçtı. Hayatının geri kalan yıllarını Quimper yakınlarında geçirdi. Rabelais, Yunan ve Latin Edebiyatı’nı en ince ayrıntısına kadar bilen, Fransız rönesansının en büyüklerinden sayılır. Coşkun bir yaşama sevgisiyle, öğrenme aşkıyla doludur. Eserlerinde canlı, mizah yüklü bir üslûpla yeni insanı yaratmaya çalışmıştır.
Tarihsel olarak elimizdeki bilgiler ve eserlerden onun bir fantezi, hiciv, grotesk, müstehcen güldürü ve şarkı yazarı olduğunu biliyoruz. Bir baba ile oğlunun hikayelerinden oluşan ve gayet açık saçık bir fantezi güldürü olan felsefi eseri Gargantua and Pantagruel 'baş yapıtıdır. Rabelais klasik dünya edebiyatinin büyük yazarlari arasinda sayilmakta ve modern Avrupa ve bati edebiyatinin kurucularindan olduğu kabul edilmektedir. Hümanizm'in öncülerindendir, Desiderus Erasmus'la çağdaştır. Jean Paul Sartre, Rabelais'nin üslubuna hayranlığını saklamaz ve onun Avrupa Düşüncesinin ve Hümanizm'in tekamülü açısından önemini Erasmus ile Montaigne arasında köprü olmak derecesinde görür.
Bir avukatın oğludur. Fontelay le Comte'daki Fransiskan okulunda eğitim gördü ve orada bir rahip oldu. Rabelais burada Yunanca ve Latince öğrendi ve eski eserleri (hümaniteleri) okudu. Ayrıca bilim, filoloji ve hukuk alanında da çalışmalar yaptı ve bu çalışmaları onun,aralarında Guillaume Budé'nin de bulunduğu çağının Hümanistleri tarafından, tanınmasına neden oldu. Çalışmalarının Fransisken Kilisesi tarafından yönlendirilmesi onu bezdirdi ve Papa VII. Clement 'ye bir dilekçe yazarak Fransisken Kilisesinden ayrıldı. Montpellier Üniversitesi'nde tıp öğrenimi gördü. Lyons’a doktor olarak gönderildi. Doktorasını verdiği sıralarda, ünlü eserleri ‘Gargantua’ ile ‘Pantagruel’ yayımlanmıştı.
Bu eserleri yüzünden Kilise ve Sorbonne'luların lanetine uğradı, eseri sansürlendi ve toplandı, Rabelais Metz’e kaçtı. Hayatının geri kalan yıllarını Quimper yakınlarında geçirdi. Rabelais, Yunan ve Latin Edebiyatı’nı en ince ayrıntısına kadar bilen, Fransız rönesansının en büyüklerinden sayılır. Coşkun bir yaşama sevgisiyle, öğrenme aşkıyla doludur. Eserlerinde canlı, mizah yüklü bir üslûpla yeni insanı yaratmaya çalışmıştır.
Tarihsel olarak elimizdeki bilgiler ve eserlerden onun bir fantezi, hiciv, grotesk, müstehcen güldürü ve şarkı yazarı olduğunu biliyoruz. Bir baba ile oğlunun hikayelerinden oluşan ve gayet açık saçık bir fantezi güldürü olan felsefi eseri Gargantua and Pantagruel 'baş yapıtıdır. Rabelais klasik dünya edebiyatinin büyük yazarlari arasinda sayilmakta ve modern Avrupa ve bati edebiyatinin kurucularindan olduğu kabul edilmektedir. Hümanizm'in öncülerindendir, Desiderus Erasmus'la çağdaştır. Jean Paul Sartre, Rabelais'nin üslubuna hayranlığını saklamaz ve onun Avrupa Düşüncesinin ve Hümanizm'in tekamülü açısından önemini Erasmus ile Montaigne arasında köprü olmak derecesinde görür.