Müzeyyen karakteri başta olmak üzere hiçbir karakteri gözünüzde canlandıramıyorsunuz. Bazı yazarlar karşı cinsi yeteri kadar güzel betimleyip okuyucuya hissettiremiyorlar. Aynı sorun Ahmet Ümitte de var bence, o da kadın karakterleri testesterondan arındıramayanlardan. Bu yüzden hiçbir karaktere ısınamadım çünkü birbirlerinden farkı yoktu.
İki kardeşin arasındaki olayın mantıklı bir çerçevesi yok.
İçerik itibariyle çok genç okuyuculara hitap etmiyor. (İntihar etmeyi isteyen baba, küfür eden ‘’kız kardeşler’’, ilk cinsellik deneyimleri vs)
‘’Hay ben böyle… ‘’ifadesinin tekrarı beni sıktı. Okurken zevk almadım.
Kopan’ın da dediği gibi ‘’Pentimento. Hep pentimento…’’