Ali'm (Bir Türk Masalı, #2)

8 puan

Ali'm i bitirmiş bulunmaktayım, itiraf etmem gerekirse ilk kitaptan bir tık aşağıdaydı, bu kitapta bambaşka bir Ali ile karşılaştım, adamın içinden bildiğin Hulk çıktı : ) kitap boyunca Ali'nin kaç yüzünü gördüm sayamadım, dengesiz,öküz,esprili,sadist, adam resmen kafamı çorbaya çevirdi :)

Serinin bu ikinci kitabında Ali'm in hikayesini okuyoruz, onun geçmişine doğru bir yolculuk yapıyoruz, henüz on yaşında iken babasını kaybettiği zamanlara dönüyor, acısına ortak oluyoruz, annesi ile birlikte para kazanmaya çalıştığı balık tezgahının kokusunu alıyoruz, ve her şeyi değiştiren o ana tanık oluyoruz, annesini rahatsız eden, ekmeğine mani olan o pislik herifi, balık tezgahına yatırıp doğradığı o andan itibaren, Ali'm artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bir hayata adım atıyor..

Her şerde bir hayır var dedikleri bu olsa gerek diyorum, zira gittiği ıslahevinde Sedat'la tanışması, belkide hayatın Ali'ye bir şans verme şekliydi, Sedat onun kurtuluşu oldu, sonra Bekir girdi hayatlarına ve ardından Duygu, gittikçe büyüyen, birbirlerine hayatlarını emanet edecek kadar değer veren kardeşlere, koca bir aileye sahip oldu Ali'm ..

Bu kitapta tüm aile yine bir aradaydı, hiç birinden mahrum kalmıyoruz,olaylar birbirini kovalıyor, kafaya sıkmalar, adam dövmeler, son hız, ayrıca kalabalık ev ahalisine yeni katılanlar var ki, bunlardan biri Alim'in geçmişinde bıraktığı en büyük acısı , onun eksik yanı ..

Aslı, Alim'in başının belası,ilk kitapta harem de başlayıp Duygu'nun evinde son bulan gürültülü bir tanışmaları olmuştu,kızın ilk zamanlardaki tavırlarına ifrit oldum desem yeridir, kaba, ağzı bozuk , şımarık, dengesiz bir kızdı, babası istanbul'un önde gelen yeraltı adamlarından Arnavut Ethem olunca, zor bir hayatı olmuş orası belli, annesinin trajik ölümü de üstüne tuz biber ekmiş, ama okuyunca bu dengesizliğinin nedenlerinin, sadece şımarıklıktan kaynaklandığına emin oldum :)

İkilinin oldukça dengesiz bir ilişkisi var,zorunlu bir evlilik yaptılar, kız kaşındıkça Ali hırpaladı, hırpaladıkça sevdi, sevdikçe dengesizleşti, dengesizleştikçe iyice hırçınlaştı,Aslı adamı manyak ettikten sonra az biraz durulmaya başladı,ama kızdaki dengesizlikte aynen baki,aşık oldu kocasına, bu kez o yaklaştıkça Ali'm onu itti, sevdiğini bir türlü gösteremeyince, ve üstüne kızın beklediği o iki kelime de ağzından çıkmayınca, olaylar iyice şirazesinden çıktı, Ali'm de ne yapsın çareyi kafaya sıkmakta, kemik kırmakta buldu, bir yandan kırdığı kemiklerin sesiyle rahatlarken, aynı anda iç sesiyle yaptığı esprilere gülmesi, benim de akıl sağlığımı bozdu :)

Kitapta, Levent karakterini de çok sevdim, Ali'm le birbirlerinin dilinden çok iyi anlıyorlar, onların sahneleri çok ama çok eğlenceliydi :)

Serinin son kitabı Bekir'i çok merak ediyorum, umarım okumak kısmet olur :)


Not: Bu seriyi çok sevdim öncelikle onu belirteyim ama belirtmeden geçemeyeceğim başka bir konuda , " SIR" serisi ile aralarındaki benzerlikler ve bildiğim kadarıyla SIR serisi bu seriden çok daha önce yazıldı ...

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »