Beni düşündüren kitapları seviyorum.
İslamiyetin hakim olduğu bu coğrafyada doğdum ve çevreme aklımdaki soru işaretleriyle bakmaya başladığımdan bu yana bana sunulan dini benimsemek yerine sadece insan olmayı seçtim. Basit yaşayan iyi bir insan olabilmek tüm gayem.
Kitapta anlatılan islamiyet çerçevesinde olması gereken insanla benim olmaya çalıştığım insan arasında çok da fark yok esasen. Neden bilmiyorum yazıda doğru her şey, gerçek hayatta hiç de öyle değil.
Filibeli Ahmed Hilmi, devrinde Aynalı Baba gibi inandıkları çerçevesinde yaşayan bir adamdıysa onun müridlerinden birisi belki de Raci olabilirdim. Közde kahvemizi birlikte pişirirdik.
Neyse kitap güzeldi sonuç olarak. Felsefik, aklıma başka başka düşünceler yığan kitapları gerçekten çok seviyorum. Son olarak kitapta altını çizdiğim cümlelerden sadece biri.
"Bu alemde olan her şey benim sıfatımdır.Ben olmasaydım, hiçbir şey olmazdı.Ben 'hep'im ya da 'hiç'im.Ben 'hiç'im ya da 'hep'im.Zaten 'hiç' ve 'hep'aynıdır, tek şeydir.Fakat cahil insanlar aynı şeyi iki farklı isimle anıyorlar.