Zweig, insanların yoğun duygularla boğuştuğu taraflarını çok iyi incelemiş, ölümüne bakılırsa kendi de bizzat yoğun duygular içinde savrulup durmuş bir yazar bana göre.
Şimdiye kadar okuduğum Zweig karakterlerinin hepsi bazı kötü duyguların kurbanı olmuş, bazı duyguları o kadar aşırı hissetmişler ki artık içinde oldukları deri bile o hislerden oluşmuş ve bu duygular ile hayatlarına yön vermiş karakterler.
Benim ilgimi çeken tarafı da bu psikolojik boyutun kısacık bir öykü içinde anlatılmadaki ustalığı. Okudukça yazarın yazım tarzına, analizlerine ve belki de kendi zihnine daha da alışmış bir şekilde buluyorum kendimi. O an Zweig ne hissettirmek istemişse onu hissediyorum. Gerçekten çarpıcı bir yazar.