Bu kitapta ne ararsan var; vampirler, şeytanlar, melekler, cehennem köpekleri, Hades, Ceberus, şekil değiştiriciler ... Tam bir paranormal cenneti.
Kitabı okumak gerçekten çok zevkliydi. Özellikle karakter çeşitliliği ve aynı zamanda 4 kişinin etrafında dönüyor olması çok hoşuma gitti. Şimdiden kimlerin kimlerle olacağını biliyorum. Çok heyecanlı.
Kitaptaki favori karakterim Limos oldu. Ares ve Cara arasında ki ilişkinin yer yer mantıksız bir yön aldığını düşünsem de onların hikayesi okumak çok hoştu özellikle kan ve dövüşün kitabın geneline hakim olması, bir kaç sahenede bir ölüm, parçalanma ve gerçek tehditlerin ortada savrulması işte budur! dedirtti bana. Kıyametin her adımda daha da yakınlaşmasını unutmamak gerek!
Ares'in, savaş tanrısının adını karakterimizden aldığını biliyor muydunuz?
Peki ya aşk? Bu kitapta Ares ve Cara birbirlerini buluyorlar. Ölümü yeniyorlar. İlk başta tahammül etme ve karşılıklı çekimle başlayan kıvılcım müthiş bir aşka dönüşüyor.
Kitapta bana tanıdık gelen biri iki unsur vardı. Özellikle Cara'nın hayvanlarla bu kadar iyi iletişim kurması Bahar Tanrıçasını hatırlattı bana, okumuş olanlar atlar ve diğer hayvanlarla iyi anlaştığını göreceklerdir. Özellikle Hades'in ve Ceberus'unda görünmesi kitaptan birazcık "Ne oluyor?" diye kopmama neden oldu.
Kitabın sonu çok şaşırtıcı oldu benim için. Bir an ne okuduğumu anlayamadım ve tekrar okudum. İşte böyle kitaplara bayılıyorum. Ben ölümü bekler hiç beklenmedik karakterler belirdi ve olayı mutlu sona bağladı. Tabii bu karakterlerin daha önce bahsedilmemiş olması aklımda biraz kuşku bıraktı.
Hiç durmayan bir aksiyon kitabı bırakamama neden oldu. Tanımadık bir çok tür ile karşılaştım bu kitapta. Bu yüzden başlangıç biraz sıkıcı geldi ama sonrasında çabucacık kendimi kaptırdım.
Güçlü, paranormal, koruyucu erkek tiplerinden hoşlanıyorsanız okumanız gereken bir kitap.