http://illekitap.blogspot.com/2018/07/fatih-murat-arsal-ask-baska-bir-sey.html
Resmen ertesi gün işe gideceğimi umursamadan oturdum kitabı bitirdim. Nasıl da özlemişim FMArsal kalemini, kurgularını, kitaplarını. Ara ara eski kitapları elime alıp sayfaları kurcalıyordum ama yeni kurgunun tadı da başka oluyor.
FMArsal, bence en iyi aşk yazan erkek Türk yazarlardan biri... baika var mı bilemedim şimdi ama kalemi o kadar güçlü, kurguları o kadar güzel. Gereksiz uzatmaz, gereksiz kapris yazmaz, entrikaya yenilen aşklar yerine güçlü sağlam aşklar yazıp bu aşkı taşıyabilecek karakterleri yaratır kendisi. Eee biz de boşuna sevmiyoruz yani FMArsal kitaplarını. Düşünün her çıkan kitabı milyon kere okunup ezberlenmiştir.
Her neyse... yorumuma döneyim ben.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Işıl'ın erkek kardeşi Harun'a ve onun erkek kardeşine, yengesine, küçük yiğenine çarparak trafik kazasında ölmesine neden oluyor. Hem de aşırı hız ve alkolde işin içindeyken. Harun'da bu sırada ölümden dönüyor. Tabi Işıl'ın kardeşi İsmet bu sırada hapishaneye falan giriyor. Cezasını çekmeye başlıyor, haklı olarak Harun da şikayetçi oluyor derken ciddi bir zaman diliminde içeride kalması söz konusu olduğunda Işıl, Harun'la bir anlaşma yapıyor. Harun'a bir çocuk doğurması karşılığında genç adam şikayetini geri çekecek ve İsmet'in hapiaten çıkmasını sağlayacak. Tabi gayrimeşru bir çocuk doğurmak istemediğinden Işıl evlenip çocuk yapma taraftarı oluyor. İşte asıl olaylarda oradan sonra başlıyor. İşler iyice sarpa sarıyor.
Açıkçası bir trafik kazası ve ölen insanların ardından suçluların adam akıllı ceza almayıp ya da belirli paralarla beraat etmesine o kadar alışmışız ki okurken aman çkkar zaten modundaydım. Yazarımızın da bu konuya değinmesi ayrıca hoşuma gitti. Her ne kadar tasvip etmesem de nw hazık ki ülkemizin bir gerçeği paran ile beraat etmek ve bunu bu kitapta görüyoruz. Kısmen para ile çıkmıyor ama tekliflerinin bile dönmemesi gerekem adalette dönüyor olması ne kadar acı.
Öncelikle söylemeliyim ki FMArsal kitaplarında en sevdiğim şey aile ve arkadaş ilişkilerine değiniyor olması. Bana kitabın daha günlük hayatı yansıttığı ve karakterlerin daha bizden biri olduğu u hissettiriyor. Ben bunu çok seviyorum.
Işıl'ın güçlü ve ayakları üzerinde duran bir kadın olması hayranlığımı kazandı. Böyle karakterleri sümsük erkek eline bakan, ne derse evet, tamam falan diyen kadınlardan daha çok seviyorum.
Harun ise... bana çok farklı geldi. Tahir gibiydi. Suçsuzdu ama suçlandığında kendini savunmadan kendisine güvenilmesini istedi. Turgut ve Doğan gibi delice bir anlaşmada olsa sevdiği kadından çocuğuna dört elle sarılıyordu.... daha böyle bir çok şey sayabilirim. Bütün FMArsal erkeklerinden bir şey vardı onda... ayrı bir sevdim Harun'u bu büzden.
Büyükanne Nur Sultan ve Ceren Hanım'a laf yok zaten.
Urla'da geçen zamanlarda Harun ile Işıl'ın sohbetleri ve diyalogları süperdi. Açıkçası son 150 sayfayı falan yüzümde gülümseme ile okudum diyebilirim.
Özellikle demek istediğim bir şey var... bri atasözümüz vardır ya "Su testisi su yolunda kırılır," diye... işte İsmet'in sonu da öyle oldu. Kim ne derse desin bu sonu hak etti hiç üzülmedim. Ama Işıl'ın o zor anında Harun'un yanında olması süperdi.
Kişisel tecrübeyle söylüyorum ki anne ameliyattayken yanında sevediğin insanların desteğini istersin ve Işıl'ın o zor zamanlarında Harun'un ve Nur Sultan'ın yanında olması süperdi. O satırlar yürek burkan türdendi ayrıca.
Nur Şirketler Topluluğu'nu tahmin etmiştim. Ben okurken olayı çözdüm Işıl'ın jeton niye düşmedi anlamadım ;)
Ayyy çok uzattım sanırım... ben kitabı çok sevdim ve kesinlikle beklentimi karşıladı ve özlediğim kalemi okumak da beni oldukça memnun etti.
Yine klasik FMArsal kalemi, kurgusuydu. Okuyan okur yine yüzünde gülümsemeyle ve karşılanan beklentiyle kapattı kitabın arka kapağını. :)
Ben cidden sevdim ve beğendim. 5 üzerinden 5 veririm ben bu kitaba :)