"Lütfen beni uyandır! Kendimi hatırlamak istiyorum." Colin tepki vermedi. Kolumu aldı, parmak uçlarımı öptü ve beni sıkıca kendine çekti. Sanki üzerimizden yıllar akıp gitmişti; ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış aynı anda. Sırtımda güneşin sıcaklığını, saçlarımda fırtınayı ve ensemde buz gibi kar tanelerini hissediyordum.
Beni öpüp sivri tırnağını çok hafifçe sırtıma batırmadan önce, "Elveda, Ellie," dedi Colin. Bu acıyı seviyordum. Hatta şimdi beni ele geçirmeye çalışan kederi de. Ama Colin hala buradaydı. Hala bana bir şey yapamazdı. "Neden beni uyandırmıyorsun?" diye sorarak elimi yanağına koydum. Yüzünü ezberlemem gerekiyordu, tüm duyularımla. Sonsuza dek.
"Veda etmek fazla acı verici olduğu için," diye yanıtladı ve Louis'in sırtına binip karanlığa doğru ilerlemeden önce bana son kez gülümsedi.