Abby sayılarla arası iyi, biraz inatçı, çokça anaç ve ara bulucu bir karakter. Kocasından ayrılmış, finans sektöründe çalışıyor ve birbirinden tatlı 5 yaşında ikizleri var. Bir gün kızkardeşi Jess'ten yardım isteyen bir telefon alıyor ve Chesapeake'e dönüyor. Jess'in ne kadar gururlu ve yardım edilme kapalı olduğu düşünülürse Abby'nin neden koşa koşa kasabaya döndüğü anlaşılabilir...
Abby kızkardeşine yardım ederken yıllar önce -15yıl- terk ettiği sevgilisi Trace'i de görür kasaba da. Trace de öyle bir erkek ki, tut kolundan nikah dairesine götür öyle aşık, öyle düşünceli, öyle aile babası... Abby de dönünce bu durumu görüp : 'Vay arkadaş, ben bu taş mahluku terk ettim ya kafamı hangi taşlara vurayım.' diye düşünmeli bence.
Abby kızımız bir yandan Jess'in sorunlarıyla bir yandan Trace'le uğraşırken işin içine bambaşka yan olaylar da giriyor ve Chesapeake bildiğin Cennet Mahallesine dönüyor, tam curcuna... Yeminle şu seviyesiz benzetmeden sonra kendimden soğudum. Neyse, iyi niyetli, becerikli, anaç, sığınacak liman diye bir kadına da bu kadar yüklenmez arkadaşlar...
Kitapta neyi sevdim?
Tabi ki Trace'i... Yukarıda anlatılan nedenlerden ötürü...
Chesapeake Kıyılarını... Öyle anlatılıyor ki her kısmı gökkuşağı gibi rengarenk, cennet gibi, sürekli serin hafif bir rüzgarın yüzünüzü yaladığı bir kasaba canlanıyor zihnimde...
İkizleri.. Abby'nin ikizleri tam olay, öyle diyaloglar var ki büyümüş de küçülmüş gibiler...
Trace'in 'istediğiniz kadar dondurma yeme' kuralını... Çok ihtiyacım var bebeğim...
Jess'in psikolojisinin incelenişini...
Kasabanın kalbinin attığı yer Sally'nin lokantası.
Neyi sevmedim?
Abby'in eski kocası Wes'i... Manipülatif yanı olan, insanın kendini sorgulamasına neden olan olumsuz karakterlerden... Muhtelif zamanlarda dövülesi...
Olayların çözülme şeklini... Bir kitap engelli bir koşuysa; karakterler ya o engeli atlar aşar, ya da takılı düşer bilirsiniz... Ancak bu kitapta biri o engelleri tek tek kaldırdı sanki ortadan. Bu da beni oldukça rahatsız etti. 2. kitabı okuduğum için onda da aynı durum mevcut. Örnek vereyim, kasabada küçük daire lazımsa aniden önünden geçer bulursun, hop tam istediğin gibi kiralık daire. Büyük, Mick'in yaptığı, gözlerden uzak bir eve ihtiyaç olur, hop uçurum kenarında tam ihtiyaçlarına uygun bir ev çıkar. Biriyle yıllara dayanan bir husumetin, sorunun vardır, derindir; gider yüzüne alakasız 2 cümle kurarsın hoop tüm yanlışlarını anlayıp sana hak verip, daha iyi biri olur... Kişilerin aniden 180 derece dönme olayı var yani. Rahatsız olunmayacak gibi değil. Birilerinin sihirli değneği var da bizim mi haberimiz yok? Aşk olsun...
Bu nedenle ben orta karar bir kitaptı diyorum. http://benherneysemo.blogspot.com/2013/06/aska-sans-ver-sherryl-woods.html