Aşkın Kalesi (Carsington Brothers, #5)

9 puan

Nasıl güzel bir kitaptın sen öyle :)

Neyse biraz konusundan bahsedeyim, baş karakterlerimiz Lisle ve Olivia.Bu ikisi çocukluk arkadaşı ve daha sonra yapılan bir evlilikle akraba da olmuşlar.Lisle'nin anne babası, nasıl desem anne baba gibi değiller, Lisle'nin tabiriyle dünya onların etrafında dönüyormuş gibi davranıyorlar ve kendilerinden başka kimseyi umursamıyorlar.

Neyse Lisle bunlardan uzaklaşmak için çocukluğunda gittiği Mısır'a tutkuyla bağlanıyor ve yıllar boyunca orada kalıyor.Bu yıllar boyu süren zamanda Olivia ona bir sürü mektup yazarak olan her şeyden sevgili arkadaşını haberdar ediyor.Lisle Olivia ile yazıştığı kadar ailesiyle bile yazışmıyor.

Ve Lisle 24 yaşında yakışıklı bir erkek olarak ülkeye Olivia'nın büyük büyük annesinin doğum günü balosuna katılmak için geliyor.Genç adamın planı balodan hemen sonra Mısır'a geri dönmek.Ama tabiki öyle olmuyor.

Lisle'in anne babası onu Mısır'dan uzak tutabilmek için İskoçya'daki bir kalenin bakımıyla görevlendiriyorlar.Bu isteklerini yerine getirmediği takdirde genç adamın tüm parasını keseceklerini söylüyorlar.Tabiki Lisle anne babasına boyun eğmiyor.Ama birde Olivia var tabi :)

Olivia, deli dolu, erkekleri parmağında oynatan bir kız.Birçok kez nişan atmış.Masmavi gözleri ve kızıl saçları var.Parmağında oynatamadığı tek erkek Lord Lisle.Ya da sadece kendi öyle sanıyor.

Olivia, Lisle'den anne babasıyla arasında geçenleri öğrediğinde gözleri parlıyor.Bu iskoç kalesini hayatında yaşayacağı son mecara olarak görüyor.Lisle'e ilk önce birlikte gitmeyi teklif ediyor ama tabiki Lisle bunu da kabul etmiyor.Ama Olivia hemen pes eder mi başlıyor plan yapmaya ve çıkıyorlar yola.Daha doğrusu Lisle'i yola çıkmak zorunda bırakıyor.

Yolda bir sürü macera yaşıyorlar, en hoşuma giden ise handa Olivia'nın kocasıyla tartışan bir kadını korumak için üstündeki incecik geceliğiyle koridora fırlaması ve bunun Lisle'i çıldırtmasıydı.Sonrasında neler olduğu geldi aklıma ve sırıtıyorum şuan, onu buraya yazmayacağım, okuyun efendim :)

Neyse kaleye varıyorlar ve kalenin Lisle'in anne babasının abarttığı kadar kötü durumda olmadığını görüyorlar.Yine hemen kaleyi adam etmek için çalışmalara başlıyorlar.Bu sırada aralarındaki çekim mükemmel.Bir de bu yolculukta ikisine refakat eden Olivia'nin büyük büyük annesinin arkadaşları var ki sormayın nasıl renkli karakterler :) yaşlı vampirler diyor yazar onlara.

Kaleyi adam etme çalışmaları sırasında Olivia ve Lisle'in köy halkının sevgisini kazanması da çok çok güzeldi.

Olivia'nın inatçı tavrına bayıldım, Lisle'in de kıza ne kadar değer verdiğini hemen anlamasına sevindim.Zira bu türde okuduğum diğer romanlarda erkek karakterler kolay kolay kabullenemezler duygularını.

Ve büyük büyük annenin edepsiz oymalarına da değinmeden olmaz.Her ayrıntı renk katmış kitaba, romanı çok sevdim, bir solukta da okudum zaten.

Sadece Olivia'nın nedimesi Bailey ve Lisle'in yardımcısı Nichols arasında da vardı bir şeyler fakat yazar onu açıkça yazmamış ama hissettik.Onlarda güzeldi.

Kitap akıcı, güzel.Bu türden hoşlananların asla kaçırmak istemeyeceği bir kitap.Yukarıda da dediğim gibi okuyun efendim, zaman kaybetmeden bu kitabın tadına varın :)

Zira ben bayıldım.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »