Sophie bir muhabirdir. Babası ise bir dolandırıcıdır.
Babası çalar ama yalnızca kanunsuz veya ahlaksızca yollardan kazananlardan çalar. Çağdaş Robin Hood olarak görülür. Babası hava hariç her konuda suçlanır. Suçu ispatlanmamış yakalanamamıştır. Sophie'de babasından haber alıp almadığı merak edildiğinden FBI'dan, IRS'ten, CIA'den diğer hükümet organlarının hemen hemen hepsinden düzenli ziyaretler alır. Hepsi de Boby Rose'un nerede olduğunu bilmek ister. Evine bile dinleme cihazları konulur. Bu konudan bıktığından babası ile ilgili konuşmak ve yazmak istemez. Bu yüzden çoğu işinden ayrılmak zorunda kalmıştır.
Hayatı bu karmaşa ile geçerken patronu 5K yarışına katılacak William Harrington ile röportaj yapmasını ister. William Harrington ünlü bir sporcudur. Sophie her şeye rağmen William ile röportaj yapar. Yarışa gidip resim çektikten sonra işi bitecektir. Ama öyle olmaz William yarışta yoktur. Merak eden Sophie araştırmaya girişir. Bir telefon gelir ve ölen bir adamın kırmızı çorabının içinde kartviziti vardır. Sophie bunu yapanın William olduğunu hatırlar görüşmelerinde gözünün önünde kartvizitini çorabını koymuştur. Bir kurup ayısı tarafından öldürülmüş ayak ve bacağının bir kısmı bulunmuştur. Sophie orada ne aradığını merak eder. Ayrıca Sophie öldürülmeye çalışılır camdan ateş edilir ve yaralanır. Tüm bu olanlardan sonra Sophie FBI ajanı Jack MacAlister ile birlikte Alaska'ya gider.
Jack aynı zamanda Alec Buchanan'ın arkadaşıdır. Sophie'i görür görmez etkilenir. Görünümü onu serseme çevirir. Vücudu tamamen kusursuzdur ve etkilenmesi elinde değildir. Kadınlar tarafından umursanmamaya alışkın değildir. Kadınları severdi kadınlarda onu. Evlilik arkadaşları için uygun olabilirdi ama ona uygun değildir. İstediği şeyi istediği vakit yapmak maksadıyla özgür olmaktan hoşlanırdı. Sophie ile yeni bir maceraya atılır.
Alaska da başlarına gelenler ikiliyi yakınlaştırır. Gizemler, düşmanlar derken kitap bitiveriyor.
Sevdim kitabı. Hem aşk hem macera, polisiye olunca beğenmemek elde değil.