Bir haftadır yoğunluğumdan dolayı elime hiç kitap alamadım o yüzden şubat ayının ilk kitabını romantik komedi türünden seçtim. Şirin Elem, stajyerlik hayatına sürprizlerle başlıyor. Stilettoları ve süslü giyiminden vazgeçemeyen Şirin avukat Melih Cevdet Karaca’nın yanında stajyerliğe başlayarak vazgeçemediği kıyafetlerine veda etmek zorunda kalıyor. Şirin’in sakarlıklarını, gerginken lüzumsuz yere çok konuşmasını, ikizlerle diyaloglarını, vazgeçemediği topuklularla işi için yol çamur demeden koşturmasını, bitter gözlü kraliçe torununa hissettiği duygularını ve Melih Cevdet’in sevimli kıskançlıklarını okurken çok eğlendim.
----------------------
“Israrla neden oraya uzandığını öğrenebilir miyim Şirin?”
Sesinin sert ve keskin oluşu disiplinli halini anımsatıyor. Çekinerek saçlarımı yüzümden çekip ona bakıyorum. Ama bu cidden adaletsizlik! Bu kadar yakından yüzüne bakıyor olmam kalbimi nasıl zor durumda bırakıyor biliyor musun? Sanmıyorum.
“Çünkü rafları düzeltiyorum ve o kitabı bıraksaydım içim rahat etmezdi.” Takıntılı bir insan olmanın nelere sebep olduğuna şahit oldunuz mu?
“Bana söylemek çok zor olurdu, haklısın.” Diyor hafif bir imayla.
---------------------
“Bizi kandırmaya çalışma teyze,” araya giren Öykü oluyor tüm cadılığıyla. “Sizin sevgili olduğunuzu biliyoruz.”
“Size her şeyi bilmeyi yasaklıyorum ama artık.” Sahte bir serzenişle her ikisine sırayla gözlerimi kısarak bakıyorum.
“Üzgünüm teyze,” diyor yaramazca sırıtan Öykü. “Bunu bilerek yapmıyoruz.”