https://illekitap.blogspot.com/2019/05/corinne-michaels-avuntu-salvation-3.html
Bu seri Tüyap'tan beri kitaplığımda duruyordu ve artık okumalıyım diye düşünerek başladım. Aslında başlarda baya ön yargılı başladığımı itiraf etmeliyim çünkü bu seriye dair okuduğum yorumlarda kitapları kimisi göğe çıkarmış kimisi yere gömmüştü. O kadar zıt yorum okuduktan sonra bir yanım okuma derken diğer yanım da sen oku karar ver kimsenin etkisi alında kalma diyordu ve şimdi kitabın yorumuyla karşınızdayım.
Corrine Michaels'ın ülkemizde yayınlanan iki kitabı var ve bunlardan biri Avuntu diğer ise Hüküm. Salvation serisinin üçüncü ve dördüncü kitapları ama devam niteliğinde bu iki kitap bu yüzden önce Avuntu sonra da Hüküm kitabını okumanızı tavsiye ederim. Yayınevi diğer kitapları da çıkarır mı bilemiyorum ama bence çıkarmalılar çünkü ben sevdim.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; artık hamileliğinin son dönemlerinde olan Natalie, asker kocasının yeni görevinden dönmesini beklerken bir akşam görevde kocasının öldürüldüğü haberi ile bütün hayatı değişiyor. Cenazesi, doğumu falan derken kendini her şeyden uzaklaştıran küçük kızı haricinde hiçbir şeyle ilgilenemeyen ve içine kapanan bir kadın haline geliyor. Tipik kocasına aşık bir kadının sevdiği adamı kaybetmesinin travmasını yaşıyor. Kimsenin yardımını kabul etmiyor falan derken kocasının çok yakın arkadaşı Liam, Natalie'nin bütün itirazlarına rağmen ona yardımcı olmaya çalışıyor. Onu tekrardan hayata döndürürken aralarındaki arkadaşlık aşka dönüşüyor. Tabi sadece bunu anlatmıyor çünkü bu süreçte hem Natalie hayata dönmeye çalışıp hayatına devam ederken aslında kocasıyla mükemmel olduğunu düşündüğü ilişkisinin aslında ne kadar pürüzler olduğunu ve kocasının aslında hiç de mükemmel olmadığını çok acı şekilde öğreniyor.
Liam'ın Natalie'ye ve küçük kızı Aarabelle'ye tavırlarını çok sevdim. Liam cidden belki de her kızın rüyasındaki adam diyebilirim. Kitabı okuyanlarda yaptığımız sohbetlerde Liam'ı göğe çıkarıyorlardı ve şimdi onlara hak veriyorum cidden öyle bir adam.
Natalie'ye herkes okurken çok kızmış aslında bu kitapta ben kızacak bir nokta bulamadım çünkü okurken kendimi onun yerine koyduğumda kocasının ölümünü kabullenemeyen ve kocaısnı seven bir kadının davranacağı gibi davrandı. İkinci kitaptaki tavırları nasıldır bilemiyorum ama bu kitapta hem acısını kabullenmeye çalışan bir kadın hem de kızını büyütmeye çalışan bir anneydi.
Liam ve Natalie'nin arkadaşları falan çok güzeldi. O arkadaş ilişkisine bayıldım.
Brittany detayı ise... aslında beklemediğim bir mevzuydu ve beni şaşırttı. Ancak bu kadının amacı neydi çözemedim. Eline ne geçti arkadaş bunları yapıp gerçeği su yüzüne çıkarmakla...
Natalie ve Liam için her şey çok güzel giderken bomba bir gelişme oluyor ve kitap bu şekilde bitiyor. Bu gelişmeyi söylemeyeceğim aslında ben okurken meraktan kitabın sonuna bakmış ve öğrenmiştim ama sizler öğrenmeyin. En azından spoiler yemeyin :)
Kitapta çok eğlenceli satırlar vardı gülümseyerek okudum. Çok sinir bozucu satırlar da vardı kaşlarımı çattım. Her duyguyu yaşattı bana bu kitap.
Ben sevdim kitabı. Sizler neden sevmediniz bilmiyorum. Beklentim çok düşük başladım kitaba belki de bu yüzden bu kadar sevdim bilemiyorum ama cidden sevdim. Romans okurlarına da tavsiye ederim.
Ayrıca yayınevinin orijinal kapak tasarımını kullanmasını sevdim çünkü karakterler tam da kitap kapağındaki karakterlere benziyordu :)