http://kralicekitap.blogspot.com.tr/2015/05/kitap-yorumu-ayakl-bela-jamie-mcguire.html
Bence aşk artık bu seriden sonra üç değil, tam altı harfli: T-R-A-V-I-S.
Ayaklı Bela, ilk kitabın (Tatlı Bela) Travis'in ağzından anlatılmış şekliydi. Onun düşüncelerini okumak çok farklı bir deneyimdi. Jamie kadın olmasına rağmen bir erkeğin dünyasını çok güzel anlatmış. Ne çok abartılmıştı ne de öyle çok yüzeyseldi... Her şey tam tadındaydı.
İlk kitabı okumadan yorumu okuyacaklar için kısaca konuyu özetlemek istiyorum. Esas kızımız olan Abby, geçmişinden kaçarak en yakın arkadaşı America'yla birlikte yeni bir yere taşınıyor ve burada üniversiteye başlıyor. Fakat bela yine onu bırakmıyor ve karşısına canlı kanlı, bol kaslı Travis Maddox olarak çıkıyor.
Parasını sokak dövüşlerinden kazanan ve kızlara olan düşkünlüğüyle bilinen Travis, Abby ile birlikte bambaşka bir insana dönüşecek. Üstelik diğerlerinin aksine Travis, Abby'i ilk gördüğü andan beri onda bir şeyler olduğunun, dışarıdan göründüğü kadar masum olmadığının farkında!
Olayları Abby'nin ağzından okumayı da çok sevmiştim ama Travis'in bakış açısıyla görmek daha bir başkaydı. Başta düşüncelerinin kabalığından dolayı hayal kırıklığına uğramış olsam da zamanla alıştım. :D Travis, her zaman Abby'e karşı o kadar kibar davranıyordu ki, birden gerçek düşüncelerinin içine dalmak çok tuhaftı.
Fakat her şeye rağmen, Travis'in aşkı kesinlikle mükemmeldi. O acı çekerken benim de onunla birlikte içim acıdı. Kendi kendime sürekli "Bir erkek gerçekten bu kadar sevebilir mi?" diye sorup durdum. *iççekengülücük*
Kitapta sevdiğim diğer bir noktaysa, Tatlı Bela'dan farklı olarak, sonuna gelecekten kısa bir epilog eklenmişti. Açık ara farkla kitapta en sevdiğim yer o bölüm oldu. Çok güzellerdi!
Olaylar birebir aynı olduğu için sıkılmamak adına ilk kitap ve Ayaklı Bela arasına belli bir zaman koymanızda fayda var bence. Üçüncü kitabı okumak için sabırsızlanıyorum ama ne anlattığı hakkında hiçbir fikrim yok. :D Okuyunuz, okutturunuz. Pişman olmayacağınızı düşünüyorum. ^^