Daha önce okuduğum iki kitabında (Malafa, Kinyas ve Kayra) zekasına ve tekniğine hayran kaldığım yazarın en AZ beğendiğim kitabı bu oldu. Olay örgüsünde tesadüflerden çok fazla faydalanmış. Gerçekleşme olasılığı çok düşük çok sayıda rastlantının art arda sıralanması benim için hikayenin niteliğini zayıflattı. Dolayısıyla kendimi fazla kaptıramadım. Bir hikayeyi hafif gerçeküstü öğelerle zenginleştirmek benim için kabul edilebilir bir durumdur. Hatta hayal gücümü zorlayan -zekice yerleştirilmiş- ayrıntılar kitaptan aldığım keyfi artırabilir. Ama burada romanın bana yer yer Yeşilçam senaryolarını andırması söz konusuydu. Belki de üzerinde yeterince çalışılmamış, biraz aceleye gelmiş bir roman. Taşlar yerine oturmamıştı kısacası.