📚 Yazarın okuduğum ikinci kitabı, acaba yaşananlar hayal mi gerçek mi diye satırların arasında dolaşmak hem heyecan verici hemde üzücüydü .
Lavin evlilik hayatı boyunca mutluluğu bulamamış bir kadın, bir gün tek bir bavulla evinden ayrılıyor ve arkadaşının ona gitmesi için verdiği bir adreste, Karaköy'deki Aziz Arif Pansiyonunda yeni hayatına adım atıyor, o andan itibaren pansiyonun sahibi Salih baba oğlu Aziz Arif ve diğer sakinleri Lavin'le birlikte bizim de hayatımıza dahil oluyor.
Aslında bu pansiyonun bazı sakinleri, hiç de düşündüğünüz kadar masum değil, Salih baba ve sessiz bir adam olan oğlu Aziz Arif'in Lavin'in geçmişi ile çok önemli bir bağlantısı var.
Geçmişten gelen sırlar, ortaya çıkan mektuplar şimdiyi ve geleceği çok değiştirecek, tarih tekerrür mü edecek yoksa kaderler yeni baştan mı yazılacak, peki Lavin sırları çözmeye başladıkça, alınmak için pusuda bekleyen intikamın tam ortasında mı kalacak.
Bu hikayede kim gerçek kim hayal anlaması zor, sayfalar ilerledikçe Lavin gibi bizimde kafamız karışıyor, yazar fantastik öğeler de katarak her sayfayı merakla çevireceğiniz bir kurgu çıkarmış ortaya 📚