İşaret dilini öğrenmeye başlıyorum Okuduktan sonra bana sürekli bir şeyler öğrenme merak etme hissi uyandıran bu ve buna benzer kitapların olması gerçekten harika.
Birkaç vasat kitaptan sonra Archer ve Bree çok iyi geldi. Bana göre sıradanın tam tersi bir kitap okudum. Geçmişte yaşamış oldukları sorunlar(sorun demek çok hafif) yüzünden saçma ve sinir bozucu davranışlarla daha doğrusu çoğu romanda okuduğum şekilde önüme çıkan karakterlerden olmadıkları için memnunum. Ergence davranışlar, sorunlu garip tepkiler yerine, yaşanılan şeyleri yan yana olarak, olgunca karşılamaları ve yavaş yavaş bir birlerini iyileştirmeleri çok güzeldi. Ama hüzünlü olan havası ortalara hatta sonlara doğru beni ‘kesin şurada çok kötü olacak’ demek zorunda bıraktı. Diken üstünde olmak bile kitabın beni içine nasıl aldığını gösteriyor. Tahmin etmediğim olaylar dizisi beni çok etkiledi. O olaylarda ufacık bir oynama gözlerimi devirmeme, sıkılmama neden olabilirdi. Tabi ki çok fazla mutsuzluk, acı da aynı şekilde hissetmeme neden olurdu. Ama her şey bence yerli yerinde tam istediğim şekilde önüme sunulmuştu. Ve içinde saf kötülüğü barındıran insanlar vardı bu kitapta. Arada kalmış ne iyi ne kötü diyebileceklerim de vardı. Ve melek dediğim Arc ve Bree. Tek takıldığım nokta konuşamama kavramı neden bu kadar büyütülmüştü. Yani tabi ki yaşanılan hayata ayak uydurma da zorluk çekilebilir insanlara karşı yansımaları farklı olabilir ama kendini aciz hissetmeye kadar gitmeli miydi? Emin değilim. Bu açıdan biraz yadırgasam da Arc her şeyin üstesinden gelmek için çabaladı sonunda da hak ettiği yaşamı buldu.
Anlatım biçimi akıcıydı. Dili yalın, öyle süslenip önümüze sunulan kelimelerden ziyade açık ve net biçimde anlaması kolaydı. Yazar, kitabın konusu, karakterleri ve kelimeleriyle takip listeme girdi.
"Senin için buradayım. Sen olduğun için buradayım. Buradayım çünkü beni sadece gözlerinle değil, aynı zamanda kalbinle gördün. Buradayım çünkü ne söylemem gerektiğini bilmek istedin çünkü haklıydın… Herkesin arkadaşa ihtiyacı var. Senin için buradayım ve her zaman senin için burada olacağım."
"Sessizliği getirdin sen,
Duyduğum en güzel sesti,
Çünkü senin olduğun yerdi.
Şimdi bunu benden alıyorsun.
Ve artık dünyadaki tüm o sesler,
Kırık kalbimi tamir edebilecek kadar yüksek seste değil.
Sonsuz, uçsuz bucaksız yıldızlara bakıyor ve fısıldıyorum,
Bana geri dön,
Bana geri dön,
Bana geri dön."
Henüz başlamadım beyzacım bu kitap sayesinde gerçekten de öğrenmem gereken bir şey olduğunun farkına vardım araştırdım belki int'ten belki kurstan bir şekilde öğreneceğim kafama koydum :)
Ooo, işaret dilini ben de öğrenmeyi çok istiyorum. Ama henüz icraat yok :/ Senin nasıl gidiyor, sence kolay mı?