Yorum hafif spoiler içerir!!!
Bu kitapla beraber Kincaid Highland serisi bitti ve bu seri sayesinde yazar en sevdiğim yazarlar arasına girmeyi başardı.
Aslında kitabı okurken ara ara Julia Quinn'nin Kayıp Dük romanı aklıma geldi. Kitabın ilk bölümü ve Connor'dan önce başka birisinin -yani kuzeninin- marki olması bana Kayıp Dük'ü anımsattı ancak böyle yazmam kitabın olduğu gibi o romanın aynısı olduğunu düşündürmesin. İkisinin konu olarak ilerleyişi çok ama çok farklı.
Kayıp Dük ve bu romandaki karakterler birbirinden oldukça farklı ayrıca Kayıp Dük'te Jack'ten önce Thomas düktü, bunda ise dük olan başka birisi var ve Connor'dan önce Crispin dükün yerini alacak kişi olarak gösteriliyor.
Her neyse konudan biraz saptım sanırım, dönelim asıl kitaba.
Connor ve Pamela arasındaki yeri geldi çekişmeli yeri geldi romantik sahnelerini okumak çok güzeldi. Ayrıca burada 2 tane yan aşk da vardı ama neyse ki kitabı bozmayacak ve kısa, öz şekilde güzelce yerleştirilmişti.
Serinin ilk kitabı gibi burada da komik sahneler vardı. En çok Crispin'in, Connor'ın odasını araştırmaya gideceğim derken Brodie ve aşçının Connor'un odasında aşk yaptığını anladığı sahnede koptum.
Ve kitap bazı yerler hiç tahmin etmediğim gibi gelişti örneğin Crispin'in, Sophie'yi ilk gördüğü zamanda yaşananları ve Connor'un asılma sahnesinde gelişen olayların böyle hal alacağını hiç düşünmezdim, yazar bunu o kadar ustaca saklamış ki şaştım kaldım. Ne yazık ki tarihi aşk romanı okuyunca birçok olayı, o olay gerçekleşmeden önce öğreniyorsunuz bu da çoğu yazarın yaptığı en büyük hata diyebilirim.
Bu kitap başlarda ilgi çekici gelse de hafiften sıkmıştı beni ama devam etmeye değer bir kitap olduğunu okuduğum andan beri bildiğim için kitaba devam ettim. Ve gerçekten devam etmeme değdi.
Yazarın bu kitaplarını önceden görmeme rağmen Güllerin Fısıltısı adlı kitabı yüzünden bu kitapları okumayı hiç istemiyordum çünkü o kitap gerçekten faciaydı. Sonrasında ne oldu bilmiyorum ama kendimi bu kitapları okumaya karar vermiş buldum ve bu kadar güzel kitapları daha önce okumadığım için çok pişman oldum.Bu seri, Güllerin Fısıltısı kitabından 15 sene sonra yazılmış ve yazar kendini baya geliştirmiş onu anladım. Sıra Fairleigh Sisters serisine geldi yorumlara göre 2. kitap 1.'ye göre daha güzelmiş, Yeni seriyi okumaya can atıyorum.
Ve yayın evi umarım Kristin Hannah ve ağırlık vermiş olduğu bazı türlere biraz ara vererek tarihi aşk romanlarına ağırlık verir 2015'te. İnşallah biraz hafifleyen fiyatlarla Teresa, Elizhabeth Hoyt ve özellikle Brenda Joyce'ye ağırlık verir; Brenda'nın çok ama çok fazla çevrilmesi gereken kitabı var