Ben, Lucifer

10 puan

Tanrı'yla kafa bulan şeytan'ın insan bedenindeki bir aylık sergüzeştini konu edinen eğlenceli, kışkırtıcı ve bir o kadar da karmaşık kızıl kitap.
Hakkında söylenebilecek onlarca güzel şeyin yanı sıra bu kitabın en güzel yanı o kusursuz çevirisi. Böylesine karmaşık ve kültürümüzden uzak öğeler barındıran bir eseri, dilimize sanki Türkçe yazılmış hissi uyandıracak kadar akıcı ve hoş çeviren “Nur Yener”in ellerine sağlık, zihni dert görmesin!

Kitaba gelirsek; 222 sahifelik bu güzide kızıl kitabın üzerine kurulduğu temel, pek bildik: Şeytanın bir insan bedeninde yeryüzüne inmesi.

Çoksatar birçok yazarın ellerinde, aylarca konuşulacak, müthiş tempolu ve çekici bir kitap haline dönüşebilecek bu konu, “Glen Duncan”ın o sınır tanımayan, yerinde duramayan zekâsının hâkimiyetindeki yetenekli ellerinde, eğlenceli olduğu kadar kafa-işletici de bir deneyime dönüşüyor.

Romanın anlatıcısı Lucifer'in ta kendisi. Böyle olunca, çılgın, eğlenceli ve Tanrı'ya dair fazlasıyla cüretkâr bir anlatım tarzı hâkim oluyor kitaba:

"İhtiyar ilk günden itibaren güvensizdi. İlahi Reis’in İlahi Anüs’ünü sıkıntıdan kurtararak evreni, kulakları sağır eden göksel bir uyum içinde o’nun pek-hoş-bir-adam olduğunu haykıran, 301.655.722 yaltakçıyla doldurdu. (haa, sırası gelmişken, bizim sayımız budur. Bizler yaşlanmayız, …"

"Ne kadar çok üstün yanı olursa olsun, o'nun kesinlikle hiç mizah duygusu yoktur. Mükemmellik buna meydan vermez. (nükteler hayal edilebilir olanla gerçekte olan arasındaki mesafeyi kat eder, bu ister istemez gerçekte kendi hayal edebildiği her şey olan bir varlık için mönüye dahil değildir -onun ..."

"Eğer elde ettiği her şey baştan garantiyse, pekala bir müzik kutusu da kurabilirdi."

"Ben gururlu biriyim -şu gururum çok abartıldı- fakat aptal değilim. Eğer tanrı beni yok etmek isteseydi, bunu yapabilirdi. Cia ve saddam'dır o."

Anlatıcının şeytan olması, beraberinde, anlamakta zorluk çektiğimiz ilahi tartışmaları da getiriyor; bunun yanında kitabın doğrusal ilerlemesini de engelliyor; çünkü Lucifer, insanlık ve evren var olmadan önceki(eski zaman) anılarını ve insanoğlunun varoluşuyla birlikte başlayan (yeni zaman) yaşantısına dair anılarını, karmaşık bir şekilde konudan konuya atlayarak aktarıyor ve böylece yukarıda bahsettiğim, ortalama okuyucuyu oldukça etkileyecek, çoksatar konu da bu karmaşık ve oradan oraya sıçrayan entelektüel ifadelerin içinde etkisini yitiriyor. İyi ki de öyle oluyor, çünkü geriye, içi boş afili bir kitap yerine, sabırlı, nitelikli ve edebiyatperver okuyucu için, dopdolu eğlenceli bir kitap kalıyor. Hadi hayırlı olsun.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »