Ahmet Ümit bu romanında üç farklı kişiliğin, üç farklı yaşam tarzına sahip; biri uysal, biri mantık adamı, diğeri vurdum duymaz üç arkadaşın ta okul çağlarından beri beraberliklerini ve hayat yolundaki sıradan yürüyüşleri bir olay üzerine nasıl bir maceraya döndüğünü Beyoğlu'nu arka fon olarak kullanarak anlatıyor.
Kitabın samimi hatta oldukça basit dili kolay okunabilmesini sağlıyor. Samimiyeti ve doğallığı sağlama adına argo küfürler üstü örtülü şekilde geçiştirilmeyip fazlaca açıkça yazılmış olması kısmen itici olabilir. Romanda akıcılık var ama tamamında bu akıcılıktan söz etmek pek mümkün değil. Kurgunun sürükleyiciliği zayıf. Öyle ki kitabın yarısına kadar ki kurgu sıradan öteye geçemiyor. Öykünün akışına katkı sağlayacak betimlemelerin yanında akışa katkı sağlamayacak çok sıradan betimlemeler de var. Kitabın yarısından sonra sürükleyicilik biraz artıyor. Ancak sona doğru belirli bir düzeye ulaşabiliyor. Roman klasik bir polisiyeye pek benzemiyor. Sonlara doğru ancak klasik polisiye özelliği kazanabiliyor. Beyoğlu betimlemeleri kısmen de olsa bir tat katıyor. Beyoğlu hakkında derin bir araştırma yapılmış izlenimi veriyormuş gibi gözükse de, ayrıca okuyucunun Beyoğlu tarihi geçmişinden dipnotlar vermesi artı gibi gözükse de, bilgiye dönük içerik o kadar basit ve sıradan ki adete turist rehberindeki bilgilermiş gibi duruyorlar. Bir başka izlenimim de romanda insan psikolojine uymayan analizlerin yer alıyor olması. Bu sorun, yazarın okuyucu çakmasın diye faili gizleme çabasından kaynaklanıyor. Polisiye öykülerinin klasik özelliği olan okuyucunun tahmin edebilme yetisini olabildiğince engelleme özelliği ve fail konusunda okuyucuyu olabildiğince şaşırtma çabası bu kitapta absürt dereceye varmış. Aslında buradaki absürtlük kurgudan değil, insan psikolojinin reel gerçeklerine uyulmamasından kaynaklanıyor. Öyle ki bu absürtlüğü daha iyi belirtmek için kitabın sonlarına doğru içimden "Hayır, fail benim!" dedim. Bu romanla ilgili yazarın kurgudaki en büyük başarısı sonla ilgili. Bu da, "sonunu asla tahmin edemezsin" tezine, "insan biraz olsun tahmin eder" tezine karşı çok iyi bir örnek sunmuş olmasıdır.