Okuduğum ilk Ahmet ÜMİT kitabı, çok keyifle okudum.Tavsiyesinden dolayı canım arkadaşım Nuran' a teşekkürlerimi borç bilirim ;) sonuna kadar soluksuz okudum ve hiç beklemediğim bir sonla karşılaştım.Özetle, Ahmet Ümit, hoşgeldin!...
Üç arkadaşın hikâyesi bu. Biraz da Beyoğlu'nun hikâyesi.
Beyoğlu'nun karmaşasının, kalabalıkların arasına gizlenen
sırların hikâyesi. Sokakların, binaların, bildiğimiz bilmediğimiz
köşelerin, ama en çok insanların hikâyesi. Çocukluktan
başlayan, mekânı yine Beyoğlu olan bir dostluğun bugünü
anlatılıyor Beyoğlu Rapsodisi'nde. Üç farklı kişiliğin, üç farklı
yaşam tarzının birleştiği bir nokta bu dostluk. Önce onları
tanıyoruz, hayatlarına tanık oluyoruz. Sanıyoruz ki, herşey hep
böyle doğal gidecek. Sanıyoruz ki, hayat normal seyrini
sürdürecek. Ama gün geliyor, bir fotoğraf sergisi hayatlarını
değiştiriyor. Önce bir kadın giriyor bu üçlünün arasına, bir Rus.
Sonra cinayet fikri hayatlarının bir parçası oluyor.
Soruşturmalar, sorular... Ve sırlar geliyor ardından.
Ahmet Ümit bu son romanında polisiye gerilim edebiyatının
sınırlarını aşmayı deniyor. Okuyucusunu sürpriz bir sonla
ödüllendirmenin yanı sıra ölümsüzlük üzerine, dostluk üzerine,
aile üzerine, sahip olma duygusu üzerine düşündürüyor.
Ahmet Ümit'ten heyecan dozu yüksek bir polisiye roman
bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmayacak, ama yazarın daha geniş sularda da keyfince yelken açtığını kanıtlayan bir kitap Beyoğlu Rapsodisi. Adım adım Beyoğlu ve her yönüyle insan var bu romanda.