1949 yılında yayınlanan kitap yazarın hayal gücünün ne kadar güçlü olduğunu gözler önüne seriyor.Zaman ve mekana adeta başkaldırmış.Yazarın 47 yaşında hayata veda etmesi Sabahattin Ali'yi anımsatıyor.Aramızdan erken yaşta ayrılmış.
Bin dokuz yüz seksen dört ilk başlarda biraz sıkılabilirsiniz fakat ilerleyince yazar sizi kendi yarattığı dünyaya alıp götürüyor.Zamanı için ütopik gibi görünse de bir nevi günümüze ışık tutmuş .Kurgusuyla insanı hayrete düşürecek bir roman.Son zamanlarda okuduğum en etkileyici romanlardan biri.Kanımca maalesef dünya düzeni yazarın anlatmaya çalıştığı yönde ilerliyor.Kitap ütopyadan ziyade distopik.
İnsanı düşündüren,toplumun gidişatına dair bilgiler sunan,belki biraz korkutan zaman zaman bizi duygulandıran yer yer sinirlendiren karmaşık duygular içinde okuyacağınız ve bitirince etkisinde kalacağınız bir klasik.
Kısaca bin dokuz yüz seksen dört özel bir eser fırsatını bulursanız okumanızı öneririm.Son olarak harika çeviriden ötürü çevirmen Celal Üster'e binlerce teşekkür.