Anne Marie ünlü bir kitapçının sahibidir. Durumu iyidir ama hayatında ne sevebileceği ne de onu seven biri vardır. Dokuz ay önce ayrı olduğu kocası ile tam yeniden bir araya gelmek üzereyken kocası kalp krizi geçirip ölmüştür. Aylar boyunca depresif hali geçmemiştir. Kocasının ölümüyle evliliğinin dönüşmesini umduğu her şeyden çocuk sahibi olma umutlarından vazgeçmek zorunda kalmıştır. Yeniden birine aşık olsa bile kırk yaşından sonra hamile kalması risklidir. Bu yüzden kendi çocuğunu dünyaya getirme hayali kocası ile birlikte ölmüştür. Bir şeye ihtiyacı vardır. Dükkanında dul kadınlar ile bir kitap grubu düzenlemiştir. Bu dul kadınlar birbirine yoldaş olmuş ayrı olarak görüşmeye başlamışlardır.
Elise altmışlı yaşlarının ortasında emekli bir kütüphanecidir. Kocası ile otuz yıl ayrı yaşadıktan sonra yeniden bir araya gelmiştir. Üç yıl geçmeden de kocası kanserden ölmüştür. Anne Marie'nin kitapçısının müdavimlerindendir.
Lillie ve kızı Barbie'nin bir parfüm şirketinde üst düzey yönetici olan kocaları üç yıl önce aynı uçak kazasında ölmüştür. Lillie yaşlanmayan yaşını göstermeyen kadınlardandır. Barbie'de annesi gibi sürekli bakımlıdır. Üniversite birinci sınıfa giden on sekiz yaşında ikiz oğulları vardır.
Sevgililer gününde yalnız olan bu grup hayatın heyecanını yeniden yakalamalarına yardımcı olacak, geleceğe bakmalarını sağlayacak yirmi dilek yazma kararı alır. Hepsi dileklerini yazmaya başlar ve hayatları değişmeye başlar. Lillie yeni bir araba alır ve arabası hemen bozulunca yardıma servis müdürü Hector gelir. Sosyal statüleri farklı olsa da ikili birbirinden etkilenir.
Anne Marie bir çocuğun yemek arkadaşı olmak için gittiği okulda içine kapanık Ellen ile tanışır. İyi anlaşmaya başladığı Ellen'in anneannesi fenalaşıp hastaneye kaldırılınca torununa bakması, kimseye vermemesi için Anne Marie'e yemin ettirir. Böylece Anne Marie Ellen ile yaşamaya başlar. Hiç anlaşamadığı üvey kızı ayrı oldukları dönemde kocası ile asistanını birlikte yakaladığını. Kadının bir bebeği olduğunu söyler. Bebek kendisi ile çocuk yapmak istemeyen kocasından olabilirdi. Ayrıca üvey kızının sorunları ile de ilgilenir.
Çekici, güzel bir kadın olan Barbie'nin erkekler hep etrafında olmuştur. Barbie aşık olmak ister, kocasının zamanında yaptığı gibi kendisine prensesmiş gibi davranacak bir adam ister. Sinemaya gittiğinde engelliler yerine oturduğunu söyleyen sinirli tekerlekli sandalyede olan Mark ile tanışır. Kalkarken üzerine kola ve mısır döktüğü hayatında tanıştığı en kaba, laf anlamaz, huysuz ve yakışıklı bu adamdan çok etkilenir. Mark serbest çalışan bir mimardır. Geçirdiği kazadan sonra belden aşağısı felç olunca karısı terk edip gitmiştir. Böylece ikili karşılaşmaya, görüşmeye devam eder.
Dilek listeleri grubun hayatına büyük yenilik getirir. Yavaş yavaş dileklerini gerçeğe dönüştürürler. Anne Marie nihayet mutluluğu bulur. Gözlerini keşfedebileceği yeni yollara hala gerçekleştirebileceği yeni ihtimallere açar.
Yine yazarın tarzı bir kitap. Önceki kitapların karakterlerinden de bahsedilen akıcı bir kitaptı.