Serinin ikinci kitabı Tutku Dersleri başlarda beni oldukça sıksa da üçüncü kitap Bir Gecelik Günah, ilgi çekici başlangıcı ile bende böyle bir etki bırakmadı.
Müşterilerini kandırıp onları dolandıran, sonra da kaçan kardeşi yüzünden kendini hiç tahmin etmediği bir oyunda bulan Roselyn'i okuyoruz bu sefer. Onun kitabını merakla bekliyordum ama konunun bu kadar ilginç olacağı benim için güzel bir sürpriz oldu.
Sevdiğini sandığı adam tarafından kullanılıp bir açık arttırmada yemeğinde misafirlere sunulan Roselyn'i kurtaran, hiçbir ünvanı olmayan bir adamdır. Bunu sadece ona üzüldüğü için yapmıştır. Kadını alıp kuzeninin yanına götürdükten sonra onunla bir daha karşılaşmayacağını düşünse de o işler öyle olmuyor Kyle'cığım.
Evet konu dediğim gibi benim için güzeldi, ama çevirisi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kitapta adam ve kadın kelimeleri ne kadar tekrarlanabilir onun denemesini yapmışlar herhalde. Sürekli tekrarlanması bu kelimelerin okurken bir hayli yordu beni. Üstelik diyaloglarda böyle bir problem yoktu. Yazarın diğer kitaplarında da yoktu bu yüzden editör hiç mi bakmamış en azından diyorum. Tekrar tekrar bu kelimeler ile karşılaşmam ki bir sayfada en az on tane, gözümü yorduğu kadar aklımı da yordu.
Normalde bayılarak okurdum, ama süründü elimde.
Canım Easterbrook Markisi'nin el atmasıyla gelişen olaylar, Kyle'ın mükemmeliyeti, Roselyn'in özellikle ağabeyi konusundaki salaklığını saymazsak kitaptan en keyif aldığım şeylerdi. Adam o kadar iş becermiş sen hala ağabeyim ağabeyim. Kyle gibi biri de gider böyle kadınları bulur zaten. Biz yine yalnız...
Seri aslında güzel, ama eksik olan şeyleri var yazarın, Epsilon da biliyorsunuz çevirileri! ile meşhur. Ama historical okuyucuları yine de bir şans vermeli.
Bir sonraki aynı zamanda serinin sonuncu kitabı Easterbrook Markisi Christian'ın. Seriye onun için başlamıştım diyebilirim. İnşallah öyle değişik bir karakteri mahvetmemişlerdir kitapta.