Çok güzel bir Barış Bıçakçı kitabı. Yine tertemiz bir anlatım, sadece kitabın içindeyken sarsıcı anlamlara bürünen güzel cümleler, alıntı yapılınca darmadağın olacak ifadeler var kitapta. Bıçakı'nın kitaplarında bu bütünlük hep var.
Bir çok okuyucunun yaşadığı sıkıntıyı ben de yaşadım. Kitabın bölümlere ayrılıp her bölümün anlatıcısının sürekli değişmesi, kafamı çok karıştırdı. Hangi bölüm kimin ağzından anlatılıyor bunu anlayıncaya dek kitabın içine giremedim.
Barış Bıçakçı'nın bunu bilerek yaptığını düşünüyorum: O okuyucusundan çok şey bekleyen bir yazar. Bu denli sade yazmasının sebebi de bu: Okuyucudan bekliyor yazılmayan bir çok şeyi düşünmeyi, boşlukları doldurmayı, hikayeyi kurgulamayı. Bu çoğu okuyucu için yeni ve yorucu bir deneyim.
Yine de bu karmaşık anlatım kitabın yoğunluğunu bir nebze seyreltiyor. Bunu söylemek lazım.
Aklımdan, okuyacaklara yardım etmek için her bölümün anlatıcısını buraya yazmak geçiyor aslında; ama bu Barış Bıçakçı'nın seçimine saygısızlık olur sanırım.
Yavaş yavaş, ususl usul okuyun, kitap kendini açacaktır size. O zaman karşınızda yetkin ve etkileyici bir roman göreceksiniz.