Bu kitabın ilham verdiği üç kitabı yani 1984, Cesur Yeni Dünya ve Fahrenheit 451 okuduktan sonra kendisini de okudum. Belki çeviriden, belki gerçekten üslubundan kaynaklıydı ama okurken o dünyayı yeterince iyi özümseyemedim. 1984'ü okurken bütün mizanseni kafamda oluşturabilmiştim. Sonra filmini de izlediğimde kafamdakilere çok benzeyen sahneler izledim.
Distopya çok güzel tasvir edilmiş. Kişilerin ruh halleri, yaşanılan ortam, benzetmeler, diyaloglar. Beni kitaptan tutan şey olayların geçişleri arasında akıcılığın olmayışı. Bunun dışında da bir iki eksik yön olabilir ama şimdi hatırlamıyorum. Not almam lazımdı kitabı okurken.
Dikkatimi çeken başka ama benim çok hoşuma giden şey ise Zamyetin'in matematik kuramlarını, geometriyi romanın içinde oldukça çok kullanması. Konuya hakim olduğu belli. Onun dışında tarihten, incilden alıntılar da güzeldi.
Sırf bahsettiğim üç kitabın fikir babası olması nedeniyle bile okunması gerektiğini düşünüyorum. Ama 1984, distopik bilimkurguda benim için zirvedeki yerini yine korumayı başardı.