Michael isimli bir İrlanda köpeğinin deniz kaptanı sahibinden ve kardeşinden ayrılarak; Dag adında bir tayfa tarafindan manipüle edilerek sahiplenir. Birbirlerini gerçekten çok severler ve Dag onun içindeki cevheri keşfeder. Onun üzerinden para kazanmaya başlar. Böylece meyve veren ağaç taşlanır misali, onu elde etmek isteyenler çeşitli oyunlara baş vurur. Dag ile ayrılmak zorunda kalırlar ve Michael için bu kabusların başlangıcı olur.
Beyaz Diş' ve 'Vahşetin Çağrısı' kadar olmasa da, bir köpeğin yaşadıklarını çok güzel anlatıp; hayvanların duygularını adeta okuyucuya yansıtan, yaşatan bir eser olmuş. Belki de kısa olduğu için, belki de diğer iki kitabı önce okuduğum için, onları bir tık daha yukarıda gördüm, bilemiyorum.
Sirkte gösteri yapan hayvanlara yapılan işkence ile eğitim yöntemlerini okudukça kanım dondu, yüreğim ezildi. Bunun yanında Jack London'ın kalemine bir kez daha hayran oldum. Tek sıkıntı yayınevi kaynaklıydı. Kim, ne dedi? Ne zaman dedi? Anlamak mesele. İki kişinin diyaloğu bazen birbirine karışıyor. Yazım hataları çok fazla.
Okumanızı kesinlikle tavsiye edeceğim bir kitap, hem de her yaş için. Bunun yanında, var mı bilemiyorum fakat başka yayınevini tercih etmenizi öneririm.