Dan Brown'ın ters köşe yapmasına alıştıysanız eğer şaşırtıcıdan çok sürükleyici ve öğretici olan bi solukta okunması gereken kitap.
Kitap Floransa'da başlayıp, Venedik gondollarında devam ederek nihayet İstanbul'un semalarında çözülüyor. İlk iki şehrin cahilliğini İstanbul'da atlatabiliyoruz neyse ki. Elinizin altında internet varsa okuması gayet güzel.
-Spoiler içerir.-
Kitabın konusu güzeldi. Çılgın bilim adamı Dünya'nın nüfusunu üçte birine indirmek için bir virüs hazırlıyor ve Robert Langdon da engellemek için peşinden koşuyor. Bolca tarih, biraz biyoloji falan filan.
Kitabın benim için en itici kısmı yapılan hiçbir şey sonuca varmıyor. O kadar peşinden koşuyorsunuz ve çok geç kaldığınızı öğreniyorsunuz. E napalım yapacak bir şey yok ya tarzı bitiyor sonra da. Hayır, çılgın bilim adamı zaten en mantıklı şeyi yapmış en baştan itibaren. Hak verdim adama.
Ha birde İstanbul'a gelmeden olayın Yerebatan Sarnıcı'nda çözüleceği çok belliydi. Bu sefer ters köşe yapamadın Dan reyiz.
Nedense kitapta en hoşuma giden ayrıntı Elizabeth Sinskey'in kısırlığı ve virüsün insanları kısır yapabilmesi oldu.
Ayrıca Robert Langdon'a gene genç bi hatunun eşlik etmesi de artık Dan Brown'ın tek düzeliği olmalı.
-Spoiler içerir.-
Son olarak, filmi çekilirse güzel olur. Tom Hanks oynasın, biz de seyredelim.