Cesur Yeni Dünya bir kara ütopya gibi görülse de hatta kara dörtlemenin bir parçası olarak kabul edilse de diğer distopyalar kadar korkunç bir geleceği öngörmüyor. Tüm insanların mutlu olduğu, acı çekmediği, istediğini elde edebildiği bir dünya ne kadar kötü olabilirdi ? Fakat bu mutluluk için bir fedakarlık yapılması gerekliydi, mutluluk için istikrar için düzen için bir şeylerden vazgeçilmeliydi. Tarih gibi mesela, şiir gibi, anne-baba gibi, aşk gibi. Aldous Huxley bu düzeni oluşturmak için insanları seri üretime sokmuş ve farklı sınıfsal kategorilere ayırmış. Alfalar, Betalar, Epsilonlar vs. Hepsinin şartlandırılması kendilerini, ait oldukları sınıfı ve yaptıkları işi sevecekleri şekilde. Bu kısım çok iyiydi. Yapmak zorunda olduğumuz şeyleri sevmezsek nasıl mutlu olabilirdik ? Öyleyse onları sevmeye şartlandırıldık. Toplumsal düzeni sağlamak için bundan daha iyi bir çözüm düşünülemezdi.
Fakat bu mutluluk ve huzur için bireyler tek tek öldürülüyor, fiziksel anlamda değil ama bireysellik, özgür irade, farklılık olmazsa insandan nasıl bahsedebiliriz. Toplumsal düzeni kurmak için bireysellikten vazgeçmek. Temeli iyi bir düşünceye dayanan bir distopya bence bu, savaş yok, acı yok, açlık, sefalet yok. Dünyanın şu anda acısını çektiği hiçbir şey yok. Ama bunun için insandan vazgeçmek, güzel olan her şeyden vazgeçmek. Bu alınması zor bir karar olurdu. Kitap boyunca da kendimi bunu sorgularken buldum. Açlıktan ölen çocuklar olmayacak ama özgür düşünce de olmayacak. Bu kabul edilebilir miydi ?
Kitabımızın kahramanı Vahşi bunu kabul edemedi. O Tanrıyı, şiiri, özgürlüğü istedi ama bu aynı zamanda mutsuzluk da demekti. Nitekim tamamen yabancısı olduğu bu düzeni benimseyemedi.
Günümüzde de böyle bir düzen kesinlikle kabul edilemez. Fakat kitabın yazıldığı tarih göz önüne alındığında, Sanayi Devriminin de etkisiyle, Aldous Huxley böyle bir toplum yapısını hayal edebilmiş.
Ben her zaman distopyalarda yaratılan yapının eserin yazıldığı dönemden temel aldığını düşünürüm. O yüzden distopyalar imkansız olmaktan çok gerçekleşme imkanı olan eserlerdir gözümde. Çünkü zaten temeli atılmıştır.