Bir kütüphaneci (Bilal) kardan dolayı evine gidemez ve geceyi kütüphanesinde geçirmek zorunda kalır. İstanbul'a gelen gezgin Benjamin'in kendi hikayesini anlattığı kitabı okumaya başlar. Benjamin Sarıyer'de bulunan çay bahçesine her gün uğramaktadır.Yaşlı adam ona Aşık Abtullah:'ın (Telli Baba) hikayesini anlatır. Ve farkına varmadan yaşlı adamdan aşkı talim etmeye başlar. Tabi ki gerçek aşkı. O artık Bünyamin'dir ..... Yazar'ın daha önce ENE ve SIR kitaplarını okumuştum onlardada aşk vardı. Ve bana şunları düşündürdü. Celalettin Rumi on binlerce müridi olan bir fıkıh alimiydi. Kadı Mahmut Efendi Bursa Kadısı idi Muhammed bin Muhammed Nizamiye Medreselerinin Baş Müderrisi idi. (Yani İslam Üniversitesi Rektörü) Bu üç adam 5 vakitin üzerine 5 vakit daha kılan , Kuran'ı defalarca hatmeden.Oruç ibadetini hayatlarının bir parçası yapan alim zatlardı. Ama Celalettin Rumi'nin Mevlana; Kadı Mahmut Efendi'nin Aziz Mahmut Hüdayi , Muhammed Bin Muhammet'in İmam Gazali olabilmesi Bir şey lazımdı. Aşk..... Nasıl aşık olunurun cevabı tabi ki bu kitaplarda yok. Çünkü aşkı söyleyenler bilemedi , Bilenler söylemedi....