ilk kitabını ilk okuduğumda idare eder demiştim. ikinci kez okuduğumda hatırladığımdan daha güzelmiş demiştim ve üçüncü kez okuduğumda da çok sevdiğimi fark ettim. bu yüzden de hemen bu kitabına başladım ve iyi ki de başlamışım. perileri nedendir bilmem çok seviyorum. hem vampirler gibi çok fazla kullanılmayan hem de eğlenceli bir konu.yazarın perilerin yaşatma mantığını da sevdim. mesela eskiden bilim o kadar önemli değildi , insanlar teknolojiyle alakalı değildi ve bu yüzden de periler güçlüydü. şimdiyse insanların teknoloji merakı yüzünden hayallerinin bile teknoloji olması yüzünden periler ölüyor ve yerine demir periler geliyor bence oldukça mantıklı. yani doğaüstü için mantıklı.
bir de sürekli yeni yaratıklarla -ya da türlerle diyelim- karşılaşıyoruz ki bu en çok sevdğim şeydir. percy Jackson'ı çok sevme nedenlerimden biri. grimalkin diye konuşan bir kedi , onları öldürmeye çalışan küçük boylu adını hatırlayamdığım şeyler falan kitabı çok ilginç yapıyor.
başka sevdiğim şeyse böyle vıcık vıcık aşk olmaması. bazı kitaplarda mesela hemen aşık oluyorlar birbirlerine itiraf ediyorlar da küçük sebeplerden ayrılıyorlar. aşk kitaplarında sevmediğim şey. bunlarınsa yasak aşk olduğu için ve bir araya gelmeleri için bir sürü şey feda etmeleri gerektiği için aşkları insanın daha çok hoşuna gidiyor. ilk kitapta ash'ten nefret etmiştim. çok soğuk , konuşma özürlü ve sinir bozucu biriydi. ama açıkçası meghan'ı kış divanına götürdüğü için memnun oldum. çünkü başlarda kitabın son sayfasını okuyup o vıcık aşklardan birisi olduğunu sanmıştım. iyi ki değilmiş. bu kitabın başında da soğuk biriydi.yine de kız da herkesin önünde aşkını itiraf etmişti ve sırf bu yüzden kitabı kapatıp yarım saat ara vermiştim. daha sonra kız daha güçlü biri oluyor ve ash'in bayağı bir hayatını kurtarıyor. bu yüzden bu kitabı daha çok sevdim. iki üç saatimi üçüncü kitabı araştırarak geçirdim ve kesinlikle tavsiye ederim.