Bu kitap bir romandan ziyade bir tarih kitabı gibi olayları anlatmış. Kitap kabaca üç bölümden oluşuyor; Drina Köprüsü'nün yapılışı, Osmanlı hakimiyetinin son bulmasına kadar olan bölüm, son bölüm ise Avusturya-Macaristan yönetimi ve bu yönetime karşı ayaklanmalar ve değişilikler... Kitabın ilk bölümlerini çok beğendim. Betimlemeler öyle gerçekçi ki, sanki oradaymışsınız ve her şeyi görüyormuşsunuz gibi. Özellikle Drina Köprüsü'nün yapılışı ve köprünün çevresindeki olağan yaşamın anlatıldığı bölümler çok gerçekçi ve uzun süre akılda kalabilecek bir tarzla yazılmış. Yazar farklı etnik köken ve dinlere sahip insanların birlikte yaşamını tarafsız bir dille anlatmaya gayret etmiş. Çok dinli ve kültürlü geçmiş Balkan coğrafyası hakkında da çeşitli bilgiler edinebiliyorsunuz. Dönemin Bosna-Sırp coğrafyasının barış, savaş ortamını ve savaş sonrasını çok güzel anlatmış. Kitap geniş bir zaman dilimini anlattığından ve oldukça fazla karakter olmasından dolayı ve romanın sonlarına doğru felsefi anlatım tarzı biraz sıkıcılığı artırmış.