Düşler Krallığı (Westmoreland, #1)

10 puan

Royce yani Kara Kurt İskoçya'nın en nefret edilen, herkesin korkulu rüyası, şeytan diye anılan, korkulan bir savaşçıdır. Çocukları öldürüp kanını içtiği, çıplak elle duvarları yıkıp kan içtiği, şeytanın kendisinden daha tehlikeli olduğu söylenir. İskoçların çocuklarını korkutmak için adını andıkları hayalettir.

Jennifer anne tarafından büyük bir mülkün kontesi ve mirasçısıdır. Babasının kendisini de üvey oğullarını sevdiği gibi sevmesini isteyen biridir. Bu yüzden yaptığı yaramazlıklar işleri daha kötü hale getirmiştir. Üvey abisinin iftiraları da halkını kendisine düşman etmiştir. En son yaptıklarından sonra evleneceği ihtiyar adam evlenmekten vazgeçmiş ve babasının iki aileyi birleştirmek için kurduğu hayaller suya düşmüştür. Bunların sonunda manastıra sürgüne gönderilmiştir. İki yıl sonra ise babası manastıra gelir. Halklarının geleceğinin ona bağlı olduğunu söyler ve kendisinden bile yaşlı olan bir adamla evlenmesini ister. İngilizler tüm klanların savaşa babası yüzünden gittiklerini bilir. İngiliz kralı intikam ister bu yüzden Kurt'u İskoçya'ya gönderir. Destek olmadan karşı koyamayacaklarından babası bu evliliği ister. Jennifer bu fırsatla halkına bağlılığını kanıtlayıp onların sevgisini kazanabilecektir. Halkı için kabul eder ama düşmanlarının kızı olduğunu öğrenen Royce’un kardeşi Stefan tarafından kaçırılır. Royce Jenny'nin babası ile savaşta olduğundan ayağına gelen bu kızı rehin olarak tutmaya karar verir. Ama Jenny öyle bir rehin olur ki Royce neye uğradığını şaşırır. Jenny'nin kaçmak için giriştiği mücadeleler, cesurluğu, inatlaşması aralarında ki çekimi engelleyemez ve istemese de Royce'nin çekimine kapılır.

Bu rehinlik olayı ikilinin evlenmesini gerektirir. Evleneceklerdir ama düğünde kimse eğlenerek kadeh kaldırmaz, herkes gergindir ve birbirini gözler. Gelin ve damat bile isteksiz, mutsuzdur. Jennifer düğünden kurtulursa bir daha burnunun dikine gidip, canının her istediğini yapmayacağına dair Tanrı ile pazarlık bile yapar ama işe yaramaz. Royce dük unvanını da alır. Jenny aşk ve nefret, kocası ve ailesi arasında kalıp durur.

Jenny'nin rehin olduğu dönemlerde kaçmak için yaptıkları, Royce'nin başına açtıkları, ona verdiği kayıplar, ne kadar kaçmaya çalışsa da karşı koyamadığı çekim okurken hem eğlendiriyor hem üzüyor. Ama hiçbir şekilde kitabı elinden bırakamıyorsun. Jenny'nin kendisi ne kadar sevse de aynı karşılığı bulamadığı ailesine olan o bağlılığı Royce'e ailesine zarar vermeyeceğine dair verdirdiği sözden sonrası. Royce'nin ölümüne neden olacaksa bile sözünü tutma çabaları önce sinirlendirse de sonra gülümseme ile okumaya devam ettiriyor. Çok çok güzel bir kitap hem güldürüp, hem üzebilecek bir kitap. Royce ise hayran olunacak bir erkek. Westmoreland erkeklerine bayılıyorum bu yüzden elimden bırakamadan bitirdiğim bir kitap oldu.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »