Daha ilk sayfasında Düşüş'ün roman formatında yazılmış bir düşünce, deneme veya felsefe kitabı olarak yazılmış gibi bir düşünceye kapıldım. İtiraf etmeliyim ki, pek çok paragrafı tekrar, tekrar ve tekrar okumama rağmen anlayamadım. Yabancı'yı okuduktan hemen sonra Düşüş'ü okuduğumda Camus'nün az sözle çok iş yapan bir yazar olduğunun ayırtına vardım.
Ayrıca, "içini dökmek" eyleminin cazipliğine karşın, "içini kusmak" eyleminin ne kadar tiksindirici olduğunun farkına varmamı sağladığı için Camus'ye minnet duydum.