Kitapta farklı yaşamlar süren karakterlerin ilginç öyküleri kurgulanmış. Toplumun veya çevresindeki bireyler tarafından mükemmel algılanan, düşünülen veya öyle görülen bu insanların aslında nasıl acınası ve zavallı yaratıklar ya da tam tersi toplum tarafından görülmeyen silik tiplerin nasıl dolu insanlar olabileceğini, kurgusuna anlaşılır bir uslüpla felsefe ve psikoloji katılarak sürükleyici bir şekilde, insanda merak uyandırarak anlatılıyor. Ayrıca ünlüler dünyasının renkli görüntüsünün arkasına saklanan kokuşmuşluğundan da bahsedilen kitapta, benim düşüncelerime yakın hatta aynı olan bazı söylemler mevcut (özellikle Bilge'nin).
Yazarın sık sık kullandığı, geleceğe dair verdiği bazı ufak ve merak uyandıran bilgiler, ne olacağının ipucunu vermekle birlikte, nasıl olacağını düşündürüyor. Benim hoşuma gitti. Yazar kitapta malesef insanların söyledikleri ve inandıklarının, yaptıkları ile uymadığını bir çok örnekte karşımıza çıkarmış.
Beğendiğim bölümlerin yanı sıra hoşlanmadığım bazı kısımlar da mevcuttu kitapta. Özellikle insan tanımlamalarında sürekli Tanrı benzetmesi geçmesi benim açımdan çok rahatsız ediciydi.
Şimdiye kadar okuduğum kitapların bir çoğunda beğendiğim, yargıladığım, rahatsız olduğum karakterler olmuştur. Fakat bu kitaptaki Can Manay'a sinir olduğum kadar kimseye olmadım sanırım. Bir de Doğru'nun babası var. Beni asıl sarsan böyle iğrenç insanların toplum içinde, normal insan maskesi altında aramızda dolaşma ihtimali.
Genel olarak bakınca tam beğenme sınırındayım. Çi ve Pi'yi okuduktan sonra puanımı değiştirebilirim. Sanki, farklı bir amaç güdülerek yazılmış, empoze edilmek istenen bir şeyler varmış gibi hissediyorum. Bakalım belki benim hüsnü kuruntumdur.