http://illekitap.blogspot.com.tr/2017/05/brittainy-c-cherry-gecmisin-krklar.html
Kabuslarınla rüyaların arasında kalan o yer var ya? Hani yarınların hiç gelmediği, dünün artık acıtmadığı o yer. Kalp atışlarının benimle uyumlu olduğu o yer. Zamanın olmadığı ve nefes almanın kolay olduğu o yer.
İşte orada seninle yaşamak istiyorum.
Zevkine güvendiğim bir arkadaşımın aşırı tavsiyesi ve henüz okumadığım için aldığım tehditleri sonucunda kitabı okudum.
Ve son sayfayı kapattığımda gece saat bir buçuktu ve kendi kendime neden bu kitabı daha önce okumadım diye sordum. Normaldr böyle kitapları seven biri olarak bu kitabı neden bu kadar geç okudum? Soruların cevabını sanırım hiç bulamayacağım ama şunu söyleyebilirim ki okumayı ertelediğim için pişman olduğum, ilk çıktığında okumadığım için kendimi kınadım.
Düşünün o kadar mükemmel bir kitaptı!
Takipçilerim bilir ben Başka Dilde Aşk kitabına bayılmıştım ve bana bu kitabın onunla yarışır derecede iyi olduğunu söylemişlerdi ve şunu fark ettim ki HAKLILAR! Cidden süper ötesi, okurun kalbina dokunup orada unutulmaz bir bırakan kitaplardan biri! Hele bir de bütün o kurgunun sonunda o yok artık diyip şaşırtacak sonu... tek kelimeyle muhteşemdi!
Yazar tam olarak okurun kalbine dokunacak, zaman zaman göz dolduran zaman zaman gülümseten, aşk ile yüreğini kıpır kıpır yapan ama acıyla da hüzne boğan bir kurgı kaleme almış. O kadar iyi kurgulamış ki okurken o duyguları hissetmek mümkün. O kadar süperdi! Kendisi favori yazarlarımdan biri oldu. Tek bir kitabıyla beni böyle etkileyen bir yazarın bütün kitapları mükemmeldir der çıkan her kitabını gözüm kapalı alırım.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Elizabeth bir sene önce kocasını kaybeden küçük kızı Emma ile hayatta kalmaya çalışan kalbi yaralı, ruhunun yarısını kaybetmiş bir kadın. Bütün anılardan kaçmak adına sığındığı annesinin evinden kendi evine dönmeye karar verir. Bir şekilde hayatta kalması gerekmektedir. Ancak... yeni komşusu kasaba halkı tarafından dışlanmış bir pislik olarak anılan bir adamdır. Ve Elizabeth bu adam da... Tristan'da diğerlerinin görmediği şeyi görür. Yaralı bir kalp, ruhunu kaybetmiş bir ruh, yolunu kaybetmiş bir adam... Tristan karısının ve oğlunun ölümünü atlatamamıl, acısını yüreğinde yaşayan nasıl başa çıkması gerektiğini bilemeyen bir adamdır. Ta ki yeni komşusu ile tanışana kadar.
Elizabeth ve Tristan kayıplarının yasını birbirlerinin bedenlerinde unutmaya umarken hayat onlara ikinci şansı önlerine sunuyor. Aşk kapılarını çalıyor! Ama hiç de kolay olmayacak kadar zorlu bir aşk! Sırlar ve geçmişin kırıntıları adım adım onları takip ederken iki yaralı kalp biraz daha yaralanacak.
Biz okurlar da o yaraların ne zaman kabuk bağlayacağını merak ederek okutacağız.
Dram değil! Ağlak bir kitap değil! Ben hep öyle sanarak erteledim eğer siz de benim gibi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Öyle değil, bildiğimiz zorlu bir aşk hikayesi sadece içerisinde fazlaca yara almış iki insanı anlatıyor.
Öncelikle, Tristan'ın geçmişine yapılan 5-6 bölümde gözlerim doldu. Cidden ağır bir acı. Bir anda bütün dünyanı kaybetmek. Benim içimi acıtan yerlerdi.
Elizabeth'in hayatta kalmak için Emma varken Tristan'ın her şeyini kaybetmiş olması haksızlık ama dedim zaman zaman okurken.
Tristan gibi bir adamın aşkına sahip olan kadını zaman zaman kıskanmadım desem yalan olur. Karısının ardından oğlunu ardından bu kadar kendini kaybetmesi... hayranlık uyandıracak bir sevgi, fazlasıyla can acıtacak bir acı.
Emma'ya bayıldım. Hele ki Emma'nın Tristan'la olan muhabbetlerinde çok eğlendim. Tristan bir yerde oğlunun yokluğunu Emma ile çıkarıyor gibiydi. İkisi çok sevimliydi.
Özellikle hoşuma giden şey, Tristan'ın beyaz kuş tüylerini Emma için alması... bahçeye saçması... bunun anlamı kitapta saklı ama gözlerimi dolduran küçük detaylardan biriydi.
Tristan ile Elzabeth'in yalnızlıklarına birbirleriyle çare bulma çabaları zaman zaman hüzünlendirici olsa da çok güzeldi. Hele ki birbirlerini anlayabilen iki insan olmaları...
Ancak Elizabeth'in öğrendiği ve Tristan ile yollarının ayrılmasına neden olan sırı başından beri bekliyordum onu tahmin etmiştim de... sonunda olayların olmasına neden olacak nedeni... hiç tahmin etmemiştim. Yazar beni şaşırttı ve şaşırtmakla kalmadı yok artık dedirtti.
Neyse kitap içerişine girmemek için kendimi zor tutuyorun en iyisi ben susayım :)
Şiddetle tavsiye ederim. Okuyun! Her bir satırında memnun olacağınız bir kitap. Kaçırmayın!
5 üzerinden 1500 veririm bu kitaba ve baş tacı da yaparım.