Gerçek Sensin

10 puan

Vaaauuv diyorum, başka diyecek kelime bulamıyorum.
Yazarımız Meral Kır’ın böyle şaşırtan, ters köşe yapan ve okuyanı içine çeken kurguya ev sahipliği yapması mı desem, hayranlık uyandıracak şekilde stratejik bir zekaya sahip Sinan Öztürk mü desem bilemedim.
Muhteşem bir kurgu, akıcı bir anlatım ve akılları zorlayan etkileyici bir karakter..
Elimden bırakamadığım bir kitap oldu.
Arkasından dönen bir oyunla olayın içine çekilen MİT Başkanı Sinan Öztürk’ün, adım adım gerçeğe yaklaşmasını ve ummadığı anda karşısına çıkan kadını kaybetmemek için sonuna kadar tarafsız bir şekilde çabalamasını okuyoruz.
Açıkçası resmen polisiye bir film izliyormuş gibi hop oturup hop kalktım.

------------

“Bizi kadrosuna almak için teklifte bulunursa, haberin olsun ben kabul edeceğim.”
“Beni satacak mısın?”
“Hem de hiç düşünmeden.”
“Neyse ki bizi bu yüzden çağırmadı.”
Merak duygusu Mert’i rahat bırakmayınca “Niye gidiyoruz o zaman?” diye sordu.
“Adamlarından birisi ölmüş.”
“Bizi çağırdığına göre de adam öldürülmüş olmalı.”
“Zeka seviyen her defasında beni hayrete düşürüyor! Tek kurşunla enseden vurulmuş.”
“Peki neden biz? Adam istihbaratçı, herhalde ondan daha iyi olduğumuzu düşünmüyordur. Çünkü imkanlarımız farklı ve zekam da bir yere kadar işe yarar.”


******


“Kırmızı giyin.” Neden kırmızı, Sinan’la boğa arasında, güçleri dışında başka bir benzerlik yoktu. Üstelik Elif, adamın ona saldırmasını değil sarılmasını istiyordu.
“Onu kıskandırın.” Nasıl? Daha iyi nişan aldığı ve daha hızlı koşabildiği için değilse yapamazdı.
Eğer mevzu başka bir erkekle ilgiliyse bir tanesiyle baş edemiyorken ikinciyle uğraşamazdı. Hem Sinan gibi adamların lügatinde kıskançlık diye bir kelime yoktu.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »