Hiçbir kitap hakkında bu kadar acımasız yorum yapmaktan haz etmem. Neticede bir emek vardır arkasında. Ama ilk kez bir istisna yapacağım. Çünkü en ufak bir emek kırıntısı hissetmedim. Tam tersine çok fazla kandırılmışlık duygusu var içimde. Kitap demeye bile dilimin varmadığı bu ne olduğu belirsiz şeyi yazan arkadaşımız muhtemel yaşça küçük. O yüzden kendisini fazlaca rencide etmek istemem. Ancak yazmaya devam etmeyi düşünüyorsa gerçekten çooook fazla fırın ekmek yemesi lazım. Lakin bunu okuyup yayımlamaya değer bulan, bu kitap için onlarca ağaç heba eden, benim paramı ve zamanımı harcamama sebep olan yayıncı ve bilimum emeği geçenlere içimden fazlasıyla sövdüm.
Ben kitap yarım bırakmaktan hiç haz etmem. Bu nedenle zorla da olsa verilen emeğin kıymetini bilmek için sonuna kadar okurum. Ama kitabın sonuna vardığımda harcadığım zamana cidden üzüldüm. Haaa çok zamanınızı almıyor. Çünkü çocuk kitabı puntosu ve marjinleriyle yazılmış. Kurgu diye bir şey olmadığı gibi dialoglar da iki üç kelimelik cümlelerden oluştuğundan birkaç saat içinde okuyup bitiriyorsunuz, ama keyifle değil. Konular arasındaki geçişler bizim doldurmamız için epeyce boş bırakılmış. Araya roman yazsanız sığar, o kadar... Karakterler deseniz ne istediğini, dediğini, konuştuğunu bilmeyen sığ, özentilik yapmayı bile beceremeyen, altı boş tipler. Öyle ki benim 11 yaşındaki erkek yeğenim bile bundan iyisini yazar.
Hani okumazsanız bir şey kaybetmezsiniz denen kitaplar vardır ya; hah işte bu kitap için söyleyebileceğim en doğru şey okursanız çok şey KAYBEDERSİNİZ..